Türkiye’de epik ve kabare tiyatrosunun öncü ismi Haldun Taner’i, sevgi ve özlemle anıyoruz.
Yazın yaşamına skeçler yazarak başlayan öyküleriyle ve özellikle 1960’tan sonra tiyatro türü üzerine yoğunlaşan Türk tiyatrosunda izleyiciyi kabareyle buluşturan usta isim; Haldun Taner’i onu anlatan bir yazıyla anmak istedik.
Haldun Taner, 16 Mart 1915’te İstanbul’da doğdu.
Haldun Taner’in babasının erken ölümü, anneye bağlılığı artırdığı düşünülür. Kadın konusundaki hassasiyetini de buna bağlanır.
Taner, edebiyat hayatına gençlik yıllarında yazdığı kısa oyunlarla başladı.
“Töhmet” adlı ilk öyküsü, 1946 yılında Yedigün dergisinde Haldun Yağcıoğlu takma ismiyle yayımlandı.
Öykülerinde genellikle insan ve insani değerler, doğa, yaşam, zaman, psikolojik durumlar, seçme yetisi, seçicilik özelliği ve anormallik gibi başlıklara yer verdi.
Bireyin toplumdaki yaşam biçimlerini, toplumun değişik kesimlerden seçtiği kişilerin tutarsızlıklarını, çelişkilerini ve iki yüzlülüklerini, mizahi unsurları kullanarak, alaycı bir üslupla kaleme alan Taner, öykülerinde toplumun her kesimine yer verdi.
Olayı ön planda tutan ve klasik örgülü hikayeler kaleme alan yazar, eserlerinde entrikalı, sürprizli ve güldürücü durumlara da değindi.
Yazı yazmayı ilk kez uzun bir hastalık süresinde dört duvar arasında mahkûm olduğum zaman aklettim. Güzel bir avuntu olabilirdi.
Taner, 1954’te Viyana Max Reinhardt Tiyatro Enstitüsü’ne giderek 2 yıl boyunca eğitime devam etti ve buradaki tiyatrolarda reji asistanı olarak çalıştı.
1960’tan itibaren tiyatro çalışmalarına yoğunlaşırken, güncel olayları konu alan eleştirel oyunları sunmak için kabare tiyatrosunun kuruluşuna öncülük etti. Ahmet Gülhan, Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile birlikte 1967 yılında İstanbul’da Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu kuran Taner, 1969’da Münir Özkul ile Bizim Tiyatro’yu, 1978’de ise Ahmet Gülhan ile Tef Tiyatro Grubu’nu kurdu.
Taner, oyunlarında meddah geleneği ve tuluat tiyatrosunun özelliklerinden yararlanarak, tiyatrodaki ilk eserlerinde dramatik türün başarılı örneklerini verdi.
Kaleme aldığı “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu, Türk tiyatrosunda ilk epik tiyatro olarak tanındı. Almanya, İngiltere, Çekoslovakya ve Yugoslavya’da da sahnelenen oyun, sinemaya Atıf Yılmaz tarafından aktarıldı ve 1964’te gerçekleştirilen 275 temsille büyük bir başarıya ulaştı.
Taner, İstanbul Edebiyat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü ile 1968’de kuruculuğunu üstlendiği Language and Culture Center Özel Tiyatro Okulunda (LCC) öğrenciler yetiştirdi.
Haldun Taner, insanlarla bir arada olmaktan, çevresindeki insan sesleri ve nefeslerinden gelen titreşimleri hissederek yazmaktan, yazdıklarını paylaşıp onları başkalarının eleştirilerine açmaktan büyük mutluluk duyuyordu.
Tam bir İstanbul beyefendisi olduğu kadar, mütevazı bir halk adamıydı. O nedenle, halkın farklı kesimlerinden insanların düşünceleri de onun için son derece önemliydi.
Haldun Bey, oyunun oynandığı ilk geceden başlayarak her gece arka sırada oturur, tepkileri izler, kulisten bir delik bulup izleyicinin yüzünü seyreder, yüzüncü kez izlese bile aynı sahnelere katıla katıla gülerdi. Sonra oyunculara, yönetmene küçük notlar yazıp kâğıtlar verir, ufak tefek değişiklikler isterdi kimseyi kırmadan.
Gülriz Sururi
Haldun Taner’in adı, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Kadıköy Rıhtım Meydanı’ndaki sahnesine verildi ve böylece adı sadece eserlerinde değil, semtin hatta şehrin simgelerinden biri haline gelmiş tarihi bir yapıda da yaşatılıyor.
Haldun Taner, 7 Mayıs 1986’da vefat etti.
Ödülleri
New York Herald Tribune gazetesinin 1953’te İstanbul’da düzenlediği öykü yarışmasında, “Şişhaneye Yağmur Yağıyordu” öyküsüyle birinci oldu. 1956’da ise Varlık dergisinin araştırmasında “yılın en beğenilen öykücüsü” seçildi. Taner’in 1954’te yayımlanan “On İkiye Bir Var” kitabı, 1955’te verilmeye başlanan Sait Faik Hikaye Armağanı’nı alan ilk kitap oldu. Aynı öykü, İsviçre Atlantis Yayınevinin düzenlediği “Zaman Üstüne Öyküler” yarışmasından da ödül aldı.
Taner’in 1969’da çıkardığı “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” kitabı Bordighera Uluslararası Mizah Festivali’nde öykü ödülüne, “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” adlı oyunu ise 1972’de Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü’ne layık görüldü.
Öyküleri
“Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu”, “On İkiye Bir Var”, “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü”, “Konçinalar”, “Yalıda Sabah”, “Tuş”, “Yaşasın Demokrasi”, “Ayışığında Çalışkur” ve “Kızıl Saçlı Amazon”.
Çantasını yere koyar, kâğıtlarını masaya yayar, arada etrafını izleyerek, yazar, yazardı. Onu yazarken ilk kez ’60 yılında Kadıköy Süreyya Sineması’nda fuayedeki bir masada görmüştüm. Sonra Markiz’de, Le Bon’da, Moda Plajı’nın üstündeki kır kahvesinde, Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nun karşısındaki Pelit Pastanesi’nde hep yazarken gördüm. En son Divan Oteli’nin pastanesinde yazıyordu yazılarını.(…) Haldun Bey buralarda yazdı genellikle oyunlarını, bazen de tiyatro kulislerinde fuayelerinde, yazdığı her şeyi değişik kişilere okuyup nabız yoklardı; bu bir profesör, bir öğrenci, bir çaycı da olabilirdi ve Haldun Bey onlardan aldığı tepkiye göre hemen notlar alır, bazen bir oyunun sahnesini bile değiştirdiği olurdu ya da yazdığı fıkraya başka boyutlar katardı. Yani hemen her yapıtı için ufak çapta bir kamuoyu araştırması yapmış olurdu böylece.
Gülriz Sururi
Oyunları
“Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım”, “Dışardakiler”, “Ve Değirmen Dönerdi”, “Fazilet Eczanesi”, “Lütfen Dokunmayın”, “Eşeğin Gölgesi”, “Zilli Zarife”, “Ayışığında Şamata”, “Vatan Kurtaran Şaban”, “Bu Şehri İstanbul ki”, “Astronot Niyazi”, “Ha Bu Diyar”, “Aşku Sevda”, “Dev Aynası Günün Tahteravallisi”, “Huzur Çıkmazı”.
Yazıları
“Yapboz Tahtası Devekuşuna Mektuplar 1”, “Önce İnsan Devekuşuna Mektuplar 2”, “Düşsem Yollara Yollara”, “Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil”, “Hak Dostum Diye Başlayalım Söze”, “Çok Güzelsin Gitme Dur”, “Koyma Akıl Oyma Akıl”, “Berlin Mektupları”.
Haldun Taner’in kaleme aldığı ya da O’nu anlatan kitaplar sizi bekliyor!
Haldun Taner’in öyküleri, yazılı ve büyük ustayı kaleme alan, hayatını konu edinen kitaplara İstanbul Kitapçısı’ndan ulaşabilirsiniz. İnternet üzerinden alışveriş için buraya tıklayabilirsiniz.
Haldun Taner’in öykülerini usta isimler seslendirdi
Haldun Taner’in “Bayanlar 00” , “Konçinalar”, “İznikli Leylek Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” öykülerini, Tilbe Saran, Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek’in sesinden dinleyin.
Kaynak:
Anadolu Ajansı
Cumhuriyet Gazetesi
Ankara Üniversitesi – “Haldun Taner hayatı, sanatı ve eserleri” – Tez – Halil Adıyaman
İKSV
İş Sanat