Evrim Kuran, son kitabı “Başarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim” ile İstanbul Kitapçısı Müze Gazhane şubesinde okurlarıyla buluşuyor! İmza ve söyleşi gününden önce, Kuran ile keyifli bir sohbette buluştuk; merak ettiklerimizi sorduk.
Kitabınızın adı oldukça cesur ve dikkat çekici. Kitabınızın adına karar verirken nasıl bir süreç yaşadınız?
Bu bir araştırma kitabı ve araştırmaya konu olan impostor olgusundan muzdarip bireyler sıklıkla kendilerini gereğinden fazla tevazu tuzağına düşmüş bulabiliyorlar. Başarılarını sahiplenmekte zorlanıyorlar ve hatta başarılı oldukları için adeta özür dilemek zorunda hissediyorlar.
Kitap yazma sürecinizde, masanızın üzerinde her zaman olan (bir kahve fincanı dışında) sizi motive eden bir şey var mı? Varsa, bu nesnenin sizin için anlamı nedir?
Çalışma masası dağınık bir yazarım. Masada daima çok sayıda kalem ve defterler var. Ama beni en çok motive eden şey oğlumun çok küçükken bana uğur getirmesi için verdiği minik lego adam. Ona her baktığımda “evet, yapabilirsin” fısıltısı duyuyorum.
Kitabınızın yayımlanmasından sonra aldığınız en anlamlı ya da sizi en çok etkileyen okuyucu geri bildirimi neydi?
Her okuyucunun geribildirimi benim için eşsiz ve bir diğeri ile kıyaslanamaz. Ama okurların çoğunluğundan gelen geribildirim şu: Yalnız değilmişiz! Bunu duyduğumda iyi ki bu çalışmayı yapmışım diyorum.
Eğer bu kitap bir şarkı olsaydı, hangi türde olurdu ve hangi duyguyu ifade ederdi?
Bu kitap bir şarkı olsaydı Julie Gold’un “From a distance” şarkısı olurdu. Kitapta da hikayesi geçtiği için okurlar anlayacaktır.
İstanbul Kitapçısı Müze Gazhane Şubesi’ndeki imza günü için heyecanla bekleyen okurlarınıza neler söylemek istersiniz?
Başarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim bir “impostor” kitabı. İmpostor tuzağına düşmüş bir birey, kanıtlanmış başarıları olsa bile içinde zekâ ve yeteneğinin sahte olduğuna dair bir his taşır. İmpostor, başarı hikayeleri olan (ekseriyetle) kadınlara, ulaştıkları noktaya kendi yetenekleri sayesinde değil, tesadüfen ulaştıklarını düşündürtür. Ben bir impostor mağduruyum. Bu öylesine yaygın bir hal ki, her üç kişiden biri yaşıyor. O halde şifalanmanın ilk adımı cesaretle kalbimizi açmak, kırılganlığımızdan güç almak olsun. Bu kitaba konu araştırmayı bu yüzden yaptım; bu kitabı tüm impostor dertlilerine yalnız değilsiniz demek için yazdım. Emeğin, alın terinin anlamını bilen herkes için; ama en çok da hayatlarının bir döneminde başarılı oldukları için özür dilemek zorunda bırakılmış kadınlar için. Böyle hisseden herkese yalnız değilsiniz demek isterim.