Göksel: “Güzel bir şarkı duyduğumda kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissederdim”

Şehrin meydanlarını notalarla buluşturmaya yeniden başlayan İstanbul Kavuştayı, 25 Eylül’de Göksel’i ağırlıyor!

Silivri Müjdat Gürsu Stadı Otoparkı’nda sevenleriyle buluşmaya hazırlanan Göksel’e merak ettiklerimiz sorduk.

Üniversitede felsefe eğitimi alırken bir yandan da profesyonel olarak müzikle ilgilendiniz. Sizi ilk albümünüz “Yollar” ile buluşturup bu günlere taşıyan; müziği yaşamınızın bir parçası olarak benimsemenize sebep olan şey nedir?

Sevgi ve tutku diyebilirim. Çocukken enstrüman çalan birini gördüğümde, güzel bir şarkı ya da güzel bir ses duyduğumda kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissederdim. Kendime kasetlerle, şarkılarla dolu bir hayal alemi yaratmıştım. Üniversite yılları başladığında hayattaki en güçlü tutkumun, müziğin peşinden gitmeye karar verdim. Hiçbir hesabım, planım yoktu. Sadece seviyordum, iç sesimi dinledim. İyi ki yapmışım.

Müziğinizde hüzün, melankoli ve içselleşme hali ağır basıyor. Peki, şarkı üretim aşamasında nelerden besleniyorsunuz? Size ilham veren şeyi soracak olsak bu ne olur?

Şarkılarımın kaynağı duygularım. Çoğunlukla benim kendimde arayışlarım, hesaplaşmalarım, çelişkilerim… Bazen bir başkasının hikâyesi de bende tanıdık bir duyguyu uyandırıp bana ilham verebiliyor. Hayatın içinde kendime derinleşebileceğim alanlar yaratmaya çalışıyorum. İlham kaynağımı buralarda buluyorum.

Sizce yaptığınız müziği diğerlerinden farklı kılan nedir? Sevenlerinizle kurduğunuz bağı nasıl tarif edersiniz?

Özgün olması sanırım. Yıllarla beraber dinleyicilerimde de şarkılarıma karşı bir aidiyet duygusu oluştuğunu fark ediyorum. Bu da bana çok iyi hissetiriyor.

Çölde Bi’ Vaha şarkınız, sınırların ötesini aşarak Times Meydanı’nda yer aldı. Müzik sektöründe kadın eşitliğini güçlendirmek adına yapılan bu girişim hakkında ne düşünüyorsunuz?  

Hayatın pek çok alanında olduğu gibi erkeklerin ön planda olduğu müzik sektöründe de kadınlara fırsat eşitliğine dair adımlar atılması umut verici. Hem kendi şarkımı hem de kadın meslektaşlarımı orada görmek çok gurur vericiydi.

İstanbul Kavuştayı birbirinden farklı müzik türlerini şehrin geneline yayarak meydanlarda adeta festival havası yaşatıyor. Konser serisi hakkında neler söylemek istersiniz? 25 Eylül akşamı sevenlerinizi neler bekliyor?

Müzisyenler ve müzikseverler festivalleri özledi. Konserler, bir olduğumuzu hissettiğimiz bu buluşmalar hepimize çok iyi geliyor. Yaşamın içinde bu nefes alanlarına ihtiyacımız var. Ben de 25 Eylül akşamı için festivalin enerjisi gibi yüksek enerjili bir repertuvar hazırladım.