İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ev sahipliğinde, 11 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz “Türk Dünyası Sivil Toplum Buluşması”nda 200 sivil toplum kuruluşu yetkilisi ile bir araya geldik. Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleşen buluşmada ortak mirasımızın özünü kaybetmeden yaşamanın yolu ile ortak kültürümüzü daha da geliştirmek adına neler yapabileceğimizi konuştuk.
İBB Kültür AŞ olarak, Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde düzenlediğimiz “Türk Dünyası Sivil Toplum Buluşması”, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ev sahipliğinde 11 Ocak Cumartesi günü gerçekleşti. İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Serdal Taşkın, İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu ve 200 Türk dünyası STK temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen buluşmaya kültürel mirasımız olan kopuz, dombıra, ağız kopuzu ve taar tınıları da eşlik etti. Program öncesinde mahallemizdeki Türk çadırlarını gezen İBB Başkanı İmamoğlu, geleneksel Kırgız çadırında gerçekleşen yerel müzik dinletisini de ilgiyle izledi.
“İstanbul, Türk dünyası için bir açık hava müzesi”
Topkapı Kültür Parkı’na kurulan çadırda gerçekleşen “Türk Dünyası Sivil Toplum Buluşması”nda konuşan İmamoğlu, İstanbul’un Türkiye’nin değil, tüm Türk dünyasının en büyük şehri olduğuna vurgu yaparak ürettiği değerlerle de şehrin bir çekim merkezi haline geldiğini belirtti. “Türk dünyası ile ilgili her rengi ve her sesi kucaklaması nedeniyle de İstanbul, Türk Dünyası’nın yıldızı” diyen İmamoğlu, “Tarihi birikimini kültürel anlamda da günümüze kadar taşıyan ve medeniyetlere ev sahipliği yapan İstanbul, aslında Türk dünyası için de büyük bir açık hava müzesi. Örneğin, bugün Topkapı Kültür Parkı olarak adlandırılan alan, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethederken şehre giriş yapıp otağını kurduğu mekân olması sebebiyle bizler için oldukça değerli” şeklinde konuştu.
Kültürel bir platform: Türk Dünyası Kültür Mahallesi
Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nin 2009 yılından bu yana, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar Türk dünyasından her rengin sergilendiği kültür evlerine ev sahipliği yaparak kültürel bir platforma dönüştüğünü vurgulayan İmamoğlu, mahallemizle ilgili bilgiler de verdi: “Mahallede Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, KKTC, Tataristan, Başkortostan kültür evleri, iki tane Otağ, orijinal boyutlarda hazırlanan Orhun Yazıtları, Azerbaycan Kız Kalesi ve Kırgızistan’da yer alan Burana Kulesi maketleri var. Bunların yanı sıra aynı alana da 2016 yılı UNESCO Hoca Ahmed Yesevi Yılı münasebetiyle Hoca Ahmed Yesevi Otağı ve Hoca Ahmed Yesevi Türbesinin maketi de ziyarete açıldı.”
“Gönül birliğimizin en güçlü simgesi, ortak dilimiz olan Türkçe”
Türk Dünyası’nın bir ferdi olmaktan iftihar ettiğini belirten İmamoğlu, “Ne kadar farklı coğrafyalarda yaşıyor olsalar da, tarihsel ve kültürel açıdan müşterek bir hayatı paylaşan milyonlarca kardeşi anlıyoruz. İnsanlık tarihinin en eski ve en önemli kültür ve medeniyet miraslarından birini anlıyoruz. Bu gönül ve kalp birliğinin en güçlü simgelerinden, en güzel ifadelerinden biri hiç kuşkusuz, ortak dilimiz, Türkçemizdir. Siyasi ve resmi sınırların ya da birtakım önyargıların yarattığı engelleri aşmak adına çok önemli bir girişim. Bu buluşmaların bir parçası olmak, içinde yer almak, destek olmak hepimiz için çok kıvanç verici.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Konuşma sonrasında İmamoğlu’na, üzerinde Tanrı Dağları’nın yüksek kesimlerinde yaşayan eski Türklerin taşlar üzerine işlediği desenlerin yer aldığı oyma tekniğiyle yapılan keçeden ‘oymo’ tablo hediye edildi.