Topkapı Meydanı’nda tarihin izleri #SiziBekliyor

Geçmişten günümüze İstanbul’un tarihine ışık tutan meydanlar, şehrimizin çok kültürlü yapısıyla ilgili pek çok hikâyeyi de canlı olarak aktarır bize. Bunlardan biri de adını tanıklık ettiği tarihten alan Topkapı Meydanı.

Sur dışı ve sur içi bölümleriyle geniş bir alanı kaplayan Topkapı Meydanı’nın kültür hazinelerini, buluşma mekânlarını ve meydanın simgesi haline gelen noktalarını gelin birlikte tanıyalım!

Bizans döneminde, burada bulunan Ayios Romanos Kilisesi’nin adıyla anılan Topkapı yöresi, İstanbul Kuşatması sırasında Osmanlı ordusunun kullandığı ağır topların İstanbul alındıktan sonra uzun bir süre bu geniş kırlık alanda kalmasıyla Topkapı olarak anılmaya başladı. Sur dışı ve sur içi bölümleriyle geniş bir alanı kaplamasına karşılık Topkapı, hem Bizans döneminde hem de Osmanlı döneminde bir yerleşim alanı olmadı.

Takkeci İbrahim Çavuş Camii

Meydan dinî ve kültürel yapılarıyla tarihimize ışık tutar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Kültür AŞ’nin de bulunduğu alandaki Takkeci Camii örnek yapılardan biri. Takkeci ve arakiyeci (terlikçi) İbrahim Ağa tarafından 1593-94 yıllarında yaptırılan camii; Takkeci İbrahim Çavuş, Arakiyeci İbrahim Ağa ve Takkeci Camii olarak adlandırılır. II. Mahmud döneminde (1821) onarılan, Vakıflar Genel

Müdürlüğü’nce 1985’te yapılan iç yenilemelerden sonra 2005 yılında tamamen elden geçirilen cami, 16. yüzyılın en güzel çinileriyle bezelidir. Bu çinilerin en güzellerinden biri, panoda zemin üstüne yeşil asma dallarıyla yaprakları arasından sarkan mercan kırmızısı, kabarık üzüm salkımları resmedilmiştir.

Panorama 1453 Tarih Müzesi

Dünyanın ilk tam panoramik müzesi olma özelliğini taşıyan Panorama 1453 Tarih Müzesi, İBB Kültür AŞ ve TUCE Investment iş birliğiyle gerçekleşen “Sultan Mehmed’in Rüyası” isimli projection mapping gösterimi ile deneyimlenebilen ve sürükleyici bir müze kimliği kazandı. Topkapı ile Silivrikapı surlarının karşısında, Fatih’in şehre girdiği alanda yer alan müzede her gün 29 Mayıs 1453 sabahı yeniden yaşanıyor. Tarihin teknolojiyle buluştuğu müzede, şehrin Konstantinopolis’ten İstanbul’a uzanan yolculuğu görsel bir şölenle sunuluyor. İstanbul’daki gezi rotalarının başında gelen müzelerden biri olan Panorama 1453 Tarih Müzesi ile ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Kara Ahmet Paşa Camii

Suriçi Meydanı’nda yükselen en önemli yapılardan biri Kara Ahmed Paşa Camii Külliyesi’dir. Topkapı Camii olarak da bilinir. Mimar Sinan’ın eseri olan cami Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlarından Kara Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. İçi dönemin özelliklerini taşıyan kalem işi tavan süslemeleriyle minber süslemeleri ve çinilerle  bezelidir. Cami avlusunun çevresinde u biçiminde revaklı medrese odaları bulunmaktadır.

Kiliseden Mescide

Topkapı Pazartekke’de Millet Caddesi üstünde bulunan Mustafa Çavuş Topkapı Meydanı’nın bütünlüğü içinde yer almaktadır. Küçük bir kilise kalıntısıdır. Manastır Mescidi olarak da  bilinir. 13. yüzyıl sonlarında yaptırılan Kira Marta Manastırı’nın bir parçası olduğu sanılmaktadır.

Fetihten sonra harap bir durumda olan bu manastırın bir parçası Fatih döneminde yaşayan Mustafa Çavuş tarafından mescide çevrilmiştir.

İki Kilise

Meydanda eskiden bu bölgede yaşayan Ermenilere ve Rumlara ait birer kilise bulunmaktadır. Ermeniler Edirnekapı Salmatomruk’taki Surp Nigoğayos Kilisesi ellerinden alınınca Topkapı Rum Mahallesi’ndeki Ayios Nikolaos Rum  Kilisesi’ne yakın bir yerde 1620-1630 tarihleri arasında yeni bir ahşap kilise yaptılar. 1894 depreminde zarar gören kilise aynı yıl içinde onarıldı. I. Dünya Savaşı sırasında 1914-1918 yılları arasında askerî amaçlarla kullanılan kilise Cumhuriyet sonrasında onarılarak 1927’de yeniden ibadete açıldı.

Rumlara ait Ayios Nikolaos yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1593 yılında tahrip olan kilise, 17. Yüzyıl başlarında da yanmıştır. Günümüzdeki kilise, ünlü tarihçi Reşad Ekrem Koçu’ya göre 1750 yılında yeniden yapılıp bugünkü adıyla anılmaya başlamıştır.

Türk Dünyası Kültür Mahallesi

Topkapı Kültür Parkı’nda yer alan mahalle, ziyaretçilerini Türk dünyasının farklı renkleri, desenleri, eserleri arasında yolculuğa çıkarıyor. Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, RF Tataristan ve RF Başkortostan evleri ile Ebu Nasr El Farabi Evi kültür evlerinin yer aldığı alanda; Kazak,  Kırgız ve Yörük çadırları, orijinal boyutlarda hazırlanan Orhun Yazıtları, Azerbaycan Kız Kalesi ve Kırgızistan’da bulunan Burana Kulesi’ne ait maketler de sergileniyor.

Dinlence alanı

Meydan, Davutpaşa yolu yönündeki Takkeci Camii’nden Silivrikapı’yı içine alan Topkapı Mezarlığı’na, mezarlık içindeki Merkez Efendi Camii’ne kadar uzanan 354 dönümlük bir alanı kapsar. Avrupa Yakası’nın bütün yollarıyla kavşakları Topkapı’ya bağlanmaktadır. Türkiye’nin en büyük katlı kavşağı olan Topkapı kavşağı 1998 yılında hizmete açılarak trafiği yer altına indirilmiştir. Üstü boş kalan meydan ise büyük bir şehir parkı haline getirilmiştir. Meydanda fıskiyeli bir gösteri havuzu, açık hava konser alanı gibi işlevsel ögeler bulunmaktadır.

  • İBB Yayınları’ndan olan “Öyküleriyle İstanbul Meydanları”  adlı kitaptan faydalanılmıştır. Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.