Synth-pop, indie pop, dream pop türlerini benimseyerek ürettiği parçalarında şehir yaşantısını ve modern zamanın yaşattığı duyguları yansıtan Soft Analog ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
7 Nisan akşamı Yerin Altında konser serisi kapsamında sahneye çıkmaya hazırlanan grubu daha yakından tanımak isteyenler için;
Müziğe küçük yaşta başladığınızı ve grubunuzun zaman içerisinde şekillendiğini biliyoruz. Ankara’da bir araya gelen Soft Analog’un müzik yolcuğu nasıl başladı?
Üniversitede olan tanışmamızdan sonra bölümlerimiz müzik ile bağımsız olsa da ikimiz de ilgimizi kaybetmemişiz ki Ömer kendi müzik üretimlerine tekrar devam etmeye başlayınca bir süre sonra birlikte de bir şeyler yapmaya başladık. Kısa zamanda da Soft Analog’un temelleri atılmış oldu.
Müziğin hayatınızdaki yerini nasıl tarif edersiniz? Çalışmalarınızda esinlendiğiniz isimler ya da “ilham kaynağı” dediğiniz şeyler var mı?
Müzik, bize iç dünyamızı ve deneyimlediğimiz dışarıdaki dünyayı betimlediğimiz bir alan oluşturuyor. Ayrıca yaptığımız müzik hem kendimiz hem de dinleyicilerimiz ile kurduğumuz ‘bizce’ bir iletişim şekli. Kendimizi ve hayatı tanımamızı kolaylaştıran bir iletişim aracı. Hayatında müziği çok yaratıcı kullandığını düşündüğümüz bir sürü ilham kaynağımız var; Quincy Jones, Röyksopp, Daft Punk, Radiohead, Barış Manço aklımıza gelen ilk örnekler.
Soft Analog sizce sektörde nasıl konumlanıyor? Gelecek planlarınız neler?
Yaklaşık 3 yıllık bir grubuz ve 8-9 aydır sahne alıyoruz. Her gün bir öncekinden daha gelişiyoruz, değişiyoruz ve yaratıcılığımızı daha özgürce ortaya koymaya çalışıyoruz. İlerleyen süreçte yeni şarkılar yapmaya, şovlar hazırlamaya devam edeceğiz.
Dinamik müziğinize karşın, sözlerinizde daha melankolik ve karamsar bir ruh hali var. Bu bağlamda Soft Analog’un müziğindeki zıtlığın kaynağı nedir?
Bireysel hayatlarımızdan olan gözlemlerimizi şarkı sözlerinde daha eleştirisel ve bir yandan da yakınarak dile getirmiş oluyoruz. Fakat müzikteki dinamiklik buna direncimizi ve bizce bir miktar da protest havayı koruyor.
Müzik yolculuğuna Ankara’da başlayan bir grup olarak kültür sanat odağında İstanbul sizin için ne ifade ettiğini sorsak, neler söylerdiniz?
İstanbul çok değerli bulduğumuz ve her adımında farklı bir hikâye yatan bir şehir. Konser vermeden önce çok defa konser ve bir çok sanatsal etkinlik için gelip gittiğimiz bir yerdi. Her şehrin bir karakteri olduğuna inanıyoruz ve bizce İstanbul zamanın hızlı aktığı ve fırsatların bol olduğu bir ruha sahip. Geçirdiğimiz vakitlerin çoğu keyifli ve bir Ankaralı olarak çok seviyoruz.
Müze Gazhane’nin konser alanına dönüştürülen otoparkında gerçekleşen Yerin Altında serisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Son dönemlerde İstanbul’un kültür ve sanat alanındaki gelişmelerin hepimiz için çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple öncelikle İBB Kültür AŞ ve Müze Gazhane yetkililerine ayrıca çok teşekkür ediyoruz. Yerin Altında konser serisi ulaşılabilirlik, ücretsiz olması ve bu kadar güzel gruplara bir alan yaratması sebebiyle mükemmel. Bizler de bu konser serisinin parçası olmaktan çok mutlu ve heyecanlıyız, teşekkür ediyoruz.
Soft Analog konser detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.