Kültür sanatta bu hafta ne var ne yok?
Sizler için kültür sanatın nabzını tutmaya devam ediyoruz.
BASE’in 9. Edisyonu 26 Kasım’da Başlıyor
Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçıların yapıtlarını aynı çatı altında sanatseverlerle buluşturan BASE’in 9.edisyonu 26-30 Kasım 2025 tarihleri arasında The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok’ta gerçekleşecek. 36 şehir, 43 üniversiteden yeni mezun 156 sanatçıyı sanatseverlerle buluşturacak olan BASE 2025’te resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım, geleneksel Türk Sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilmiş yaklaşık 200 eser yer alacak. Derya Yücel küratörlüğünde gerçekleşecek olan BASE, her gün ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. 2025 mezunlarının sergisinin yanı sıra, eş zamanlı sergilerle genç sanat üretiminin kankara fişlm albinin attığı adres olacak.
Ankara Film Festivali’nin Afişi Belli Oldu
13–21 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek 36. Ankara Film Festivali’nin afişi belli oldu. Festivalin Mayıs ayında başlattığı Afiş Yarışması’nda, 207 başvuru arasından seçilen afiş, Ankaralı multimedya tasarımcısı Atay Erol’un tasarımı oldu. Türkiye’deki grafik tasarımı bölümü öğrencileri ve mezunlarına açık olan yarışmanın jüri üyeleri, çizer ve gazeteci Aslı Alpar, ressam Habip Aydoğdu, Ankara Film Festivali Direktörü İrfan Demirkol, tasarımcı, sanatçı ve akademisyen Melike Taşcıoğlu Vaughan ile akademisyen Zülfükar Sayın’dan oluşuyordu. Jüri, “Festivalin farklı kitleleri bir araya getiren yapısını ilgi çekici ve renkli bir dille aktarması, Ankara’yı temsil eden karakterlerle festivale özgü ruhu başarılı biçimde yansıtması” gerekçesiyle Atay Erol’un tasarımını 36. Ankara Film Festivali’nin afişi olarak seçti.
SPIRITUA, 23 Ekim’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde
Klasik tiyatronun kodlarını çağdaş bir sahne estetiğiyle dönüştüren SPIRITUA, 23 Ekim’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluşuyor. Shakespeare’in en güçlü trajedilerini Truva mitolojisiyle harmanlayan bu büyük prodüksiyon, tiyatro ve müziğin sınırlarını zorlayan kapsayıcı bir sahne deneyimi sunuyor. Arda Aydın’ın yazıp yönettiği Biraderler Yapım ve İdil Türkmenoğlu yapımcılığında sahneye taşınan SPIRITUA hem anlatı hem de prodüksiyon gücü açısından Türkiye sahne sanatlarında ayrıksı bir konuma sahip. Biraderler Yapım’ın sosyal girişimi Çocuk Genç Sanat Tiyatro’dan (ÇGST) 45 genç oyuncunun rol aldığı bu etkileyici yapımda Hamlet’ten Macbeth’e, Othello’dan Kral Lear ve III. Richard’a kadar Shakespeare’in evrensel temaları, Truva Savaşı’nın mitolojik katmanlarıyla birleşiyor ve geçmişle bugünü çatıştırmak yerine dönüştüren kuvvetli bir anlatı ortaya çıkıyor.
Río Sur ile Arjantin Ezgileri Pera Müzesi’nden Yükselecek
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, sanatseverleri Arjantin’in büyüleyici müzik geleneğini İstanbul’a taşıyan özel bir konserle buluşturuyor. Arjantin müziğini özgün performanslarıyla dünyanın dört yanında sahneleyen Río Sur, 18 Ekim Cumartesi saat 19.30’da, Pera Müzesi’nde müzikseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Arjantin İstanbul Başkonsolosluğu iş birliğiyle ve İstanbul Cervantes Enstitüsü’nün katkılarıyla gerçekleşecek konserde, vokal ve bandoneonda Gisela Stival, gitar ve vokalde ise Andrés Guzmán, tangonun tutkusunu, halk müziğinin köklü melodilerini ve litoral bölgesine özgü ezgileri harmanlayan repertuvarıyla dinleyicileri Güney Amerika’nın renkli ses manzaralarına davet edecek.
“Ses için Ayrıcalık” Film Programı Arter’de
Arter’in, izleyicileri sesin dünyasına kulak vermeye davet eden “Ses için Ayrıcalık” Film Programı, 17–19 Ekim’de Sevgi Gönül Oditoryumu’nda gerçekleşecek. Beş uluslararası yapımı Karen Cirillo’nun küratörlüğünde bir araya getiren program, görsel anlatının ötesine geçerek işitsel deneyimin sunduğu farklı algı biçimlerini keşfetmeye çağırıyor. “Ses için Ayrıcalık” Film Programı, 17 Ekim’de Sam Green’in sesin temel doğasını keşfeden 32 Ses [32 Sounds] filmiyle başlayacak. 18 Ekim’de Lawrence Abu Hamdan’ın Beyrut’taki pandemi dönemi gürültü kirliliğini ele alan Gökyüzü Günlüğü [Diary of a Sky] ve Anupama Srinivasan ile Anirban Dutta’nın Hindistan-Butan sınırında güvelerin mikrokozmosunu inceleyen Noktürnler [Nocturnes] filmleri gösterilecek. Program, 19 Ekim’de Aura Satz’ın ses kolajı Önleyici Dinleme [Preemptive Listening] ve Oksana Karpovych’in Rus askerleri ile aileleri arasındaki telefon konuşmalarını temel alan Yakalanan [Intercepted] filmleriyle sona erecek.
Marvel Evreni İstanbul’a Taşınıyor
Marvel Sinematik Evreni’nin 23 filmini tek bir gecede buluşturan “Marvel Studios’ Infinity Saga Concert Experience”, Piu Entertainment organizasyonuyla 14 Aralık’ta Volkswagen Arena’da, sahne alacak. İstanbul Film Orkestrası eşliğinde Türkçe dublaj ve İngilizce altyazı ile dev ekranda hayat bulacak bu özel etkinlik, Marvel hayranlarını büyüleyici bir sinematik yolculuğa çıkaracak. Iron Man, Captain America, Thor ve daha nicelerinin ilk maceralarından Avengers’ın birleştiği unutulmaz anlara; Tesseract’ın dünyaya inişinden Tony Stark’ın fedakârlığına kadar Marvel Sinematik Evreni’nin dönüm noktaları, canlı orkestra eşliğinde yeniden canlanacak. Guardians of the Galaxy’nin ikonik parçaları ise konserin temposunu zirveye taşıyacak.
Selim İleri ile Cüneyt Arkın’ı Buluşturan Bir Veda: “Sen Diye Biri”
Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz usta edebiyatçı Selim İleri’nin roman yerine “sayıklamalar” demek istediği, okurlarına veda niteliği taşıyan eseri Sen Diye Biri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı. Sen Diye Biri, Selim İleri ile Cüneyt Arkın’ı buluşturan Günahsızlar filminin çekimlerine, 1971’e uzanıyor. Parlayan iki yıldızın giderek birbirlerine yakınlaşmaları, bu yakınlaşmaya harç olan edebiyat, sinema ve İstanbul mekânları ustalıkla yerlerini alıyor bu okumada. Cüneyt Arkın ünlü bir sinema oyuncusu, Selim İleri düşlerinin peşinde, genç bir öykücü. Atıf Yılmaz’ın filminde çarpışırlar. “Neden yalnız oturuyorsunuz?” Serüvenli bir arkadaşlık başlar, sonra araya uzun “yaşam sarartısı” girer. Elli yıl sonra Cüneyt Arkın televizyondan seslenir: “Selim’i arıyorum.” Bu çağrı Selim İleri’ye ulaşır ulaşmaz uzun yıllar küskünlüğe ve unutuşa bırakılmış bir arkadaşlığın kıvılcımı ikinci kez ateşlenir.
GURUR ve ÖNYARGI* (*gibi bir şey) Seyirciyle Buluşuyor
BKM ve DOT ortak yapımı, Jane Austen’ın klasik eseri Pride and Prejudice’i Isobel McArthur’un eğlenceli bir komediye dönüştürdüğü, DOT’un Sanat Yönetmeni Murat Daltaban’ın yönetmenliğinde sahnelenen GURUR ve ÖNYARGI* (*gibi bir şey), 24 Ekim’de Maximum Uniq Hall sahnesinde tiyatro severlerle buluşacak. Birce Akalay, Nergis Öztürk, Özge Özberk, Ayşegül Uraz ve Kardelen Arpacı, sahnede tüm karakterleri olağanüstü bir performansla canlandırıyor ve Jane Austen’ın klasik dünyasını eğlenceli bir yorumla altüst ediyor. Sahnedeki dönüşümü, mizahı ve yüksek enerjisiyle izleyenlerinde derin izler bırakan GURUR ve ÖNYARGI* (*gibi bir şey), şimdi yeni sezonda taptaze bir heyecanla geri dönüyor. Regency dönemi İngiltere’sinde geçen oyun, Jane Austen’ın klasik karakterlerini bu kez hizmetçilerin gözünden anlatıyor. Şarkılar, dedikodu, kahkaha, müzik ve skandallarla dolu bu dünyada anlatma sırası onlarda.
Frieze London 2025: Sanat Dünyası Londra’da Buluşuyor
15–19 Ekim 2025 tarihleri arasında Londra’nın kalbinde, The Regent’s Park bir kez daha küresel sanatın buluşma noktası olacak. Frieze London ve Frieze Masters, 45 ülkeden 280’i aşkın galeriyi bir araya getiriyor ve altı bin yıllık sanat tarihini günümüzün en yenilikçi ve sorgulayıcı pratikleriyle yan yana getiriyor. İlk olarak 2003 yılında Londra’da kurulan Frieze London, kurucuları Amanda Sharp ve Matthew Slotover’in vizyonuyla, sanatçıları, galerileri, koleksiyoncuları ve eleştirmenleri bir araya getiren uluslararası bir platform olarak doğdu. Fuara adını veren Frieze dergisi ve marka, bugüne kadar sürekli olarak sanat dünyasında keşif, tartışma ve yenilik ruhunu canlı tuttu. Frieze London, çağdaş sanat sahnesinin nabzını ölçen bir fuar olmasının yanı sıra, koleksiyonculara ve küratörlere sezonun eğilimlerini gözlemleme fırsatı sunuyor.