“Açların Gözbebekleri” şiiri ile Türk edebiyatının ilk serbest ölçülü şiirini ortaya çıkaran; alışılmış duyarlıkları sarsan, yeni, çarpıcı bir şiir dünyasının kapılarını zorlayan Nazım Hikmet’in hasretle geçen hayatını okuduk şiirlerinde…
Kimi zaman duyduğu aşka hayran olduk kimi zamansa hüznümüzü yansıtan bir şiir bulduk Nazım’ın içimize dokunan dizelerinde.
Şiirleri dilden dile çevrilen Nazım’ın şiirlerini dinlemeyi de çok sevdik…
Doğumunun 120. yılında, “Mavi Gözlü Dev”in bestelenmiş şiirlerinden bir seçkiyi sizlerle paylaşıyoruz.
İyi ki doğdun Nazım Hikmet!
1- Ezginin Günlüğü – Seni Düşünmek Güzel Şey
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey…
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
2- Zülfü Livaneli – Karlı Kayın Ormanında
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin?
Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık beni nereye çağırır?
Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında bir pencere, sarı, sıcak.
3- Athena – Geberiyorum
Geçip gitmiş günler gelin,
Rakı için sarhoş olun,
Islıkla bir şeyler çalın,
Geberiyorum kederden.
İlerdeki güzel günler,
Beni görmeyecek onlar,
Bari selam yollasınlar,
Geberiyorum kederden.
Başladığım bugünkü gün,
Yarıda kalabilirsin,
Geceye varmadan yahut,
Çok büyük olabilirsin.
4- Fazıl Say & Serenat Bağcan – Memleketim
Memleketim, memleketim
Ne kasketim kaldı senin ora işi
Ne yollarını taşımış ayakkabım
Son mintanım da sırtımda paralandı çoktan
Şile bezindendi
Sen şimdi yalnız saçımın akında
İnfarktında yüreğimin
Alnımın çizgilerindesin memleketim
Memleketim, memleketim…
5- Cem Karaca – Çok Yorgunum
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın…
6- Edip Akbayram – Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz…
7- Yeni Türkü – Sen
Sen esirliğim ve hürriyetimsin,
Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
Sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler,
Sen büyük, güzel ve muzaffer
Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin.
8- Hüsnü Arkan – Bor Oteli
Şu Varna’da uyumanın yolu yok geceleri,
Uyumanın yolu yok;
Yıldızların bolluğundan,
Yakınlığından, parlaklığından,
Kumlukta hışırtısından ölü dalgaların,
Sedefleriyle,
Çakıllarıyla,
Tuzlu yosunlarıyla hışırtısı;
Denizde bir yürek gibi atan motor sesinden,
İstanbul’dan çıkıp
Boğaz’ı geçip
Odamı dolduran anıların yüzünden
Kimisinin gözü yeşil,
Kimisinin bilekleri kelepçeli,
Kimisinin bir mendil var elinde,
Lavanta çiçeği kokuyor mendil.
Şu Varna’da uyumanın yolu yok, gülüm,
Şu Varna’da, Bor Oteli’nde.
9- İlhan İrem – Hoş Geldin Kadınım
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam…
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
10- Onur Akın – Seviyorum Seni
Seviyorum seni,
Ekmeği tuza banıp yer gibi.
Geceleyin ateşler içinde uyanarak,
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi.
Ağır posta paketini,
Neyin nesi belirsiz,
Telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi.
Seviyorum seni,
Denizi ilk defa uçakla geçer gibi.
İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık,
İçimde kımıldayan bir şeyler gibi.
Seviyorum seni,
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.