Mercan Dede: “Müzik bir yoldaş, sırdaş ve ruha eşlik eden bir şifa kaynağı”

Mercan Dede 3 yıl aradan sonra bu akşam, Müze Gazhane’nin mum ışığıyla aydınlanacak atmosferinde dinleyicileriyle buluşuyor. Borusan Müzik Evi iş birliği ile gerçekleşecek Hava Kararınca konserinde sanatçı, ‘’Secret Tribe’’ konseptiyle sahneye çıkacak.

Müzik hayatına kendi yaptığı plastik su borusu ile başlayan, yarattığı eserleriyle çok farklı kitleleri müzikle birleştiren Mercan Dede’ye müzik yolculuğuna dair merak ettiklerimiz sorduk.

 

Müziği “içimize giden yolda bize yol gösterebilecek çok aydınlık bir rehber” olarak tarif ediyorsunuz. Müziğin iyileştirici gücüne inanlardan mısınız? Sevenlerinizin müziğinizde hissettikleri sizce nedir?

Sanatın her türünün şifa gücü olduğuna inananlardanım. Müzik ise insanlık tarihi boyunca bir şifa aracı olarak hemen her toplumda ve coğrafyada kullanılmış. Orta Asya Türklerinde ve Şamanizm geleneğinde  bu konuda çok değerli ve derin bir kültür oluşmuş. Bugünün dünyasında, insanın hayatında müzik bir yoldaş, sırdaş ve ruha eşlik eden bir şifa kaynağı olarak bize eşlik ediyor.

Sevenlerimizin müziğimizde neler hissettikleri konusunun ise onlara duyduğum saygıdan dolayı kendilerine sorulması gerektiğini düşünüyorum.

Yaratmaya ve icra etmeye çalıştığım müziğe gönül müziği diyorum.

Plastik su borusuyla yaptığınız ney ile başladığınız müzik yolculuğunuz, sufi makamlarının elektronik müzikle harmanlandığı özgün bir yapıya ulaştı ve Mercan Dede’ye özgü isimsiz bir tür ortaya çıktı. Yaptığınız müzik türüne sizin verdiğiniz bir isim var mıdır?

Akademik bir müzik eğitimim olmadığı ve müziğe entelektüel bir perspektifle yaklaşmadığım için yaratmaya ve icra etmeye çalıştığım müziğe gönül müziği diyorum. Aklımızdan ziyade gönlümüzden gelen ve insanların gönülleriyle dinlediklerini hissettiğim bir müzik. Benim ailem dediğim dinleyici kitlemle aramızda böylesine güçlü bir gönül bağı olmasının sebebi de bence bu.

Mercan Dede, bu çok kültürlü müzik serüveninde kimlerden ve nelerden etkilendi ya da ilham aldı? Sufi öğretilerindeki “arayış” Mercan Dede’nin müziğinin de düsturudur diyebilir miyiz?

Elbette. Çünkü aslında arayış Mevlana’nın çok güzel ifade ettiği üzere “her gün bir yerden bir yere göç etmenin güzelliğini” barındırıyor. Yani sürekli bir arayış hali. Bu yüzden bizler; “bildim” değil “öğreniyorum”,  “buldum” değil “arıyorum” diyen insanların yolundan gitmeye çalışıyoruz.

Uluslararası mecralarda yaptığınız çalışmalar ve başarılarınızla farklı kaynaklardan beslenen birçok müzisyen adayına ışık tutuyorsunuz. Peki, özgünlük arayışında olan yeni müzisyen adaylarına neler tavsiye edersiniz? Bir müzisyen kendisini geliştirmek için hangi yollara sapmalı?

Her birimizin içinde var olan kendi öz ışık kaynağını bulmasını ve bunu evrene yansıtmasını değerli bulan biriyim. Çünkü bu ışık gerçekten hepimizde mevcut. Sadece bazılarımız bunun biraz daha farkında, bazılarımız ise daha az.

Bir tavsiye değil ama bir öneri olarak müzisyen adayı dostlarıma, kendime de söylediğim aynı şeyi öneririm. Özgün olmak için dışarıda bir şeyler aramak gerekli değil. Özgün kelimesinin kökü, öz yani sana ait olan ve sadece seni var eden, parmak izin gibi sana ait eşsiz bir varoluş hali. Bunu, yani seni gerçekten sen yapan kendi özünü bulmak ve keşfetmek peşinde hiç durmadan yürümek. Bunu yaptığında sen insan olarak özgün birisine dönüşüyorsun. Bu noktada yaşamında her ne yaparsan yap bu zaten özgün olacaktır. Çünkü sen çok farklı çok özel, eşi benzeri olmayan bir insansın, herkes gibi.

Peki, kültür sanat odağında İstanbul’un konumlandığı yeri sorsak neler söylersiniz? Yaptığınız müzik ile İstanbul’un kesiştiği noktalar var mı?

Ben kendimi ve hayatımı bir semazene benzetiyorum. Direk dediğimiz, yere basan ayağım İstanbul, çark dediğimiz diğer ayağımla ise dünyayı dolaşıyorum. Ama İstanbul hayatımın her zaman merkezinde.

Hava Kararınca konserleri kapsamında “Secret Tribe” konseptiyle sahneye çıkacağınız 25 Mayıs akşamını heyecanla bekleyen dinleyicilerinizi ne gibi sürprizler bekliyor?

Secret Tribe’ın yeni jenerasyonu, üçüncü kuşağı ile sahne alacağız. Bu ekiple ilk defa birlikte çalacağız, bence en güzel sürpriz bu. Herkesi dans edebilecekleri rahat ayakkabıları ve güler yüzleri ile bekliyoruz. 3  yıl aradan sonra vereceğimiz ilk konser, gerçekten herkesi çok özledik. Buluşmak , dertleşmek, gülüşmek, sevip sevilmek üzere hazırız.

 

25 Mayıs akşamı ücretsiz gerçekleşecek konserin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.