İstanbul’un yeni açık hava müzesi: Bukoleon Sarayı

İstanbul’un kültür mirasını koruyan İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı bünyesindeki İBB Miras, 1610 yıllık Bukoleon Sarayı’nı açık hava müzesine dönüştürecek. İstanbul’un en eski çeşmesi de gün yüzüne çıkıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı bünyesindeki İBB Miras, 1610 yıllık sarayı İstanbullulara kavuşturuyor. Doğru restorasyon çalışmalarını önemseyen ekip, süreci şeffaf bir şekilde yürütüyor. Çalışmalar sonucu İstanbul’un en eski çeşmesi de gün yüzüne çıkıyor. Merak eden, gezip görmek isteyenlere restorasyon alanlarını ziyaretçiye açık. Tüm süreci şeffaf bir şekilde İstanbulluyla paylaşan İBB Miras, böylece toplumda kültürel miras alanlarına ilginin, duyarlılığın artmasını amaçlıyor. Çalışmaları tamamlanan tarihsel alanları kültür sanat merkezlerine dönüştürerek İstanbulluyu yaşadığı şehrin tarihiyle buluşturmayı hedefliyor. Kentin birçok noktasında çalışmalarını yoğun bir şekilde yürüten İBB Miras, 1610 yıllık Bukoleon Sarayı’nı da yine bu doğrultuda İstanbul için yeni bir açık hava müzesine dönüştürecek.

Tarih sanatla buluşacak

Restorasyon çalışmaları tamamlanan Dünya miras alanlarını kentlinin deneyimleyebileceği kültür sanat alanlarına dönüştürdüklerini söyleyen İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, ‘’Bukoleon Sarayı da çalışmalar tamamlandıktan sonra İstanbul’a yeni bir açık hava müzesi olacak’’ dedi. Çalışmaların tarihsel yapıya en az müdahale ile yürütüldüğünü belirten Özel, restorasyon sürecini ziyaretçiler ile paylaşarak toplumda tarihsel yapılara karşı koruma duygusu uyandırmayı amaçladıklarını söyledi. İBB Kültür Varlıkları Projeler Müdürü Merve Gedik de kazı alanında yapılan çalışmalar sonucu İstanbul’un en eski çeşmesinin gün yüzüne çıktığını belirtti

Yok olmak üzereydi

UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan Bukoleon Sarayı 1. Derece Arkeolojik sit alanı içerisinde bulunuyor. 5. Yüzyılda önündeki rıhtımla beraber inşa edildiği düşünülen 1610 yıllık Sarayın günümüze ulaşan bölümlerinin büyük kısmı Teofilos (829-842) zamanında eklenmiş. Bunların arasında Pharos kulesi, İmparator İskelesi ve sarnıç bölümleri bulunuyor.

Latin işgalinde Krallar tarafından kullanılan Bukoleon Sarayı işgal sonrası Tekfur Sarayına taşınarak atıl durumda bırakılmış. Osmanlı döneminde yerleşim yerine dönüşen bölgede bir çok olumsuz etmenden etkilenen saray neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış.

Restorasyon çalışma alanını uzman eşliğinde ziyaret etmek için başvuru linki: https://t.co/0ZeBqpq2D4?amp=1