
İstanbul’un surları ve kapıları, şehrin geçmişine açılan bir yolculuğa davet ediyor. Galata’dan Karaköy’e uzanan bu yürüyüş, sadece taş ve duvarları görmekten çok daha fazlasını sunuyor. Her kapı, her sur parçası bir zamanlar şehrin savunmasını ve günlük yaşamını şekillendirmiş, dün ile bugün arasında bir köprü kuruyor.
Azapkapı Surları
Yürüyüşümüzü Haliç kıyısındaki Tersane Caddesi’nden başlatıyoruz. Buradaki duvar kalıntıları, surların hem savunma hem de limana yakın konumunu gözler önüne seriyor. Latince kitabeler ve taş işçiliği, geçmişte bu surların ne kadar önemli olduğu ve yapımında gösterilen özenin göstergesi.
Yanıkkapı
Azapkapı’da, Galata Surları’ndan günümüze ulaşabilmiş tek kapı olan Yanıkkapı karşımıza çıkıyor. Üzerindeki 700 yıllık Doria Ailesi arması, Ceneviz kolonisi dönemini hatırlatıyor. Yanındaki küçük gözetleme kulesi ise surların stratejik ve sosyal işlevlerini gözler önüne seriyor. 2000’li yıllarda metro inşaatı sırasında yıkılma tehlikesi atlatan kapı, bugün demir kafesle korunuyor ve ziyaretçilere tarihî bir mirasa tanıklık etme fırsatı sunuyor.
Şişhane Küçük Gözetleme Kuleleri
Okçu Musa ve Şair Ziya Paşa Caddeleri üzerinde, Saint Pierre Kilisesi’nin arkasında Ceneviz dönemine ait küçük bir gözetleme kulesi bulunuyor. Benzer bir yapı, Revani Sokak ile Lüleci Hendek Caddesi kesişiminde, Saint Benoît Lisesi bahçesinde yer alıyor. Bu kuleler, surların günlük hayatla nasıl iç içe geçtiğini ve mahalle yaşamına nasıl dokunduğunu günümüze taşıyor.
Galata Kulesi: Baş Kule
Rotanın doruk noktası, İstanbul’un simgesi Galata Kulesi. 507 yılında Bizanslılar tarafından Fener Kulesi olarak inşa edilen yapı, 1348’de Cenevizliler tarafından yeniden yükseltildi. Osmanlı döneminde rasathane, hapishane ve yangın gözetleme kulesi olarak kullanılan kule, 70 metre yüksekliği ve 10 metre çapıyla sur hattının doruk noktası olarak hem savunma hem de izleme işlevini üstleniyordu. Bugün restoran ve seyir terası olarak ziyaretçilere İstanbul manzarası sunuyor.

Kuleden indikten sonra, merakınızı daha yakından gidermek için Beyoğlu’na doğru yürüyüşe başlıyoruz. Tarihî dokunun modern yaşamla buluştuğu sokaklardan geçerken, kendinizi geçmişin ve bugünün iç içe geçtiği bir İstanbul yolculuğunda buluyorsunuz.
Rotamızın ilk durağı İstanbul Kitapçısı Beyoğlu Şubesi. Burada Galata ve Beyoğlu’nun tarihiyle ilgili kitaplara göz atabilir, surların, kulelerin ve mahallelerin hikâyelerini sayfalar arasında keşfedebilirsiniz. Kitapların arasında gezinirken, şehrin tarihine dair merakınız bir sonraki durağa, sanata yöneliyor.

İkinci durak ise Taksim Sanat. İBB Kültür AŞ’nin kamusal sergi alanı olarak faaliyet gösteren Taksim Sanat, merkezi konumu ve ev sahipliği yaptığı farklı sanat disiplinleri sayesinde çeşitli bir izleyici profiline kapılarını açıyor. Çağdaş, dijital ve geleneksel sanatla kamusal alanı buluşturmayı amaçlayan Taksim Sanat, Taksim Metro İstasyonu’nun -1. katında bulunuyor.
Şu anda Taksim Sanat’ta, 1960’lar ve 70’lerde Sovyetler Birliği’nde inşa edilmiş sıra dışı otobüs duraklarını keşfedebileceğiniz “Sovyet Otobüs Durakları” sergisi yer alıyor. Her durak, yerel mimarların, zanaatkarların ve ismi bilinmeyen tasarımcıların yaratıcılığını yansıtıyor; Herwig’in objektifi ise bu yapıları sessiz ama etkileyici bir biçimde ölümsüzleştiriyor. Sergi, 212 Photography Istanbul kapsamında 26 Ekim’e kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Rotamızı bitirmeden önce, sur hattının yavaş yavaş denize yaklaştığı Karaköy’e uğrayalım. Cenevizliler 14. yüzyılda surları bu bölgeden denize kadar uzatarak limanı koruma altına almıştı. Zamanla liman genişledikçe ve Osmanlı döneminde yeni yapılar eklendikçe surların çoğu kayboldu, ancak Kemankeş Caddesi, Tophane Meydanı ve çevresindeki bazı kalıntılar hattın yönünü hâlâ hatırlatıyor.
Galata Kulesi’nden Karaköy’e uzanan bu yol, bir dönemin savunma çizgisinin ve ticaret kapılarının izini taşır. Surlar görünmese de, Karaköy’ün sokak dokusu hâlâ o tarihi hattın üzerinde yaşamaya devam ediyor.
Karaköy’e ulaştığınızda, Karaköy İskelesi’nin hemen yanında yer alan İstanbul Kitapçısı Karaköy şubesine uğrayabilirsiniz. Burada İstanbul’un tarihi, kültürü ve mimarisiyle ilgili pek çok kitap bulabilir ve şehrin geçmişini daha yakından keşfetme imkânı elde edebilirsiniz.

*İBB Yayınları’ndan olan “İstanbul’un Surları ve Kapıları” adlı kitaptan faydalanılmıştır.
*Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.