Hikmet Hükümenoğlu: “Yazarken en çok eğlendiğim, bir yandan da kurgusu açısından beni en zorlayan romanım oldu.”

Hikmet Hükümenoğlu, yeni romanı “Sonra Gözler Görür” ile İstanbul Kitapçısı’nda okurlarıyla buluşuyor! İmza ve söyleşi gününden önce, Hikmet Hükümenoğlu ile keyifli bir sohbette buluştuk; merak ettiklerimizi sorduk.

“Sonra Gözler Görür” romanınızın yazım sürecinde sizi en çok etkileyen olay ya da fikir neydi? Hikâyenin çıkış noktası hangi duygusal veya düşünsel zemine dayanıyor?

Hikayenin iki çıkış noktası var. İlki çok uzun zamandır gerçek bir polisiye roman yazma isteğim, ikincisi de artık eskide kalan basılı gazetelere ve gazeteciliğe duyduğum özlem. Bu eksende işine çok bağlı, prensipli ve biraz da meraklı bir gazeteci olan Ezgi Sezgin karakterini yarattım.

Romanı yazarken sizi çok şaşırtan hatta yazım sürecinizi değiştiren bir an yaşadınız mı? Hikâyenin kendi kendine açıldığı bir yol var mıydı?

Ezgi’nin liseye giden oğluyla arasındaki anne-oğul ilişkisi romanı yazarken çok hoşuma giden ve beni heyecanlandıran bir dinamik kazandı. Bu yüzden Batu karakteri başta tasarladığımdan daha katmanlı ve ilgi çekici bir karakter oldu.

Okurlarınızın, romanı bitirdikten sonra zihinlerinde taşımalarını istediğiniz bir cümle, duygu ya da düşünce seçme şansınız olsaydı ne seçerdiniz?

“Bu serinin ikinci kitabı ne zaman çıkacak?” diye heyecanlanmalarını isterdim.

“Sonra Gözler Görür”, yazarlık kariyerinizde sizin için ne ifade ediyor? Bu kitabın sizi bir yazar olarak nasıl dönüştürdüğünü düşünüyorsunuz?

Yazarken en çok eğlendiğim, bir yandan da kurgusu açısından beni en zorlayan romanım oldu.

İstanbul Kitapçısı’ndaki imza ve söyleşi gününde okuyucularınızla bir araya gelmeden önce onlarla ne söylemek istersiniz?

Çok sevdiğim yazar arkadaşım Doğu Yücel’le birlikte okurlarla buluşmayı ve bu eğlenceli roman hakkında hep birlikte sohbet etmeyi iple çekiyorum.