Demokratik kültür ve sanatın yaşandığı eğitim kurumları: Köy Enstitüleri

Bir cumhuriyet projesi olan Köy Enstitüleri, “demokratik kültür ve sanat” ortamları yaratarak öğrencilerin duyusal gelişimini sağlayan, eğitime bütünsel bakan kurumlardı. 

Köy Enstitüleri, öğrencilerinin bir müzik aleti çalmasına önem vermiş, öğrencilerin resim derslerini doğada yapmasını sağlamış, kitap okuma-tartışma saatlerinde klasikleri okuyarak özetlerini çıkarmayı, hafta sonu şenliklerinde kendi bölgelerinin kültürel zenginliklerini müsamerelere, tiyatro oyunlarına taşımış, kendi enstitülerinin ve diğer enstitülerin kuruluş imecesine katkı veren dayanışmacı eğitim kurumlarıydı…

Ses Sanatları

Köy Enstitüleri’nde müzik sanatı ve eğitimine o denli önem verilmiştir ki, müzik devrimi olmadan devrimlerin tamamlanamayacağı gibi Köy Enstitüleri eğitim sisteminde müzik eğitimi olmadan ilköğretim davası kazanılamazdı. Bu da ancak eğitim yoluyla gerçekleşebilirdi.

1936’dan başlayarak köy eğitmenlerinin ve 1942’den başlayarak Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmenlerin müzik ve özellikle mandolin çalma eğitimi almalarıyla müzikte öngörülen devrim hayata geçmeye başlamıştır.

Dramatik Sanatlar

Tiyatro çalışmaları başta Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü olmak üzere Köy Enstitüleri’nde, 1936 yılında açılan Eğitmen kursları ve Köy Öğretmen Okulları’na kadar gider. Eğitmen kurslarında, Köy Öğretmen Okulları’nda ve Köy Enstitüleri’nde uzun yıllar müdürlük ve öğretmenlik yapan Rauf İnan eğlence gecelerini şöyle aktarıyor:

1938 de Manisa-Horozköy Eğitmen kursunda cumartesi geceleri eğlence düzenlenir, oyunlar oynanırdı. Bu oyunlarda öğrenciler kendi köy yaşantılarını sergilerlerdi. Köye Tahsildar Geldi, Kız İsteme, Orman Kaçakçısı, gibi oyunlar öğrencilerin kendi yazdıkları ve oynadıkları oyunlardı. Çifteler Köy Enstitüsü’nde cumartesi geceleri düzenlenen eğlencelerde türküler söylenir, taklitler yapılır, öğrenciler kendi şiirlerini okur, oyunlar oynanırdı. Eğlenti sırasında öğrenci-öğretmen ayrımı yapılmazdı. Tam bir özgürlük ortamı hüküm sürerdi.

Yüzey Sanatları

1943 Köy Enstitüleri programında haftada bir saat, beş yılda toplam 230 saat olarak resim-iş dersleri planlanmış ve resim-iş, el yazısı dersleri birbirinden ayrılmıştır. Ders konuları hayalden serbest konulu resim, kültür dersleri konularıyla ilgili resimler, tabiattan renkli, kurşun kalem ve mürekkeple resimler, modelaj ve grafik işleri olarak belirlenmiştir. Tonguç, sanatsal çalışma ile bilimsel çalışmayı eş değerde görmüştür. Her ikisi de işe ve ürüne değer verir. Bilimsel ve sanatsal çalışmaların ortak amacı çocuğun yaratıcı bir kişi olarak eğitilmesidir.

Dil Sanatları

Bütün edebi türler, masal, roman, öykü, şiir, tiyatro metni, senaryolar vb. dil sanatların kapsamına girmektedir. Enstitüler, kitapla ekmeğin bir tutulduğu kurumlardı.1940 yılında yayınlanan, dil sanatlarını içeren kütüphaneye ilişkin önemli bir yönerge niteliğinde olup şöyle demektedir:

Enstitülerde, enstitü faaliyeti ile köy hayatını ilgilendiren kitaplar başta gelmek üzere çocukların bilgilerini arttırıcı mahiyetteki tapi, mecmua, diksiyoner, ansiklopedi, broşür, prospekt, katalog, vesaireyi ihtiva eden bir kütüphane teşkil edilecek, talebenin bu kütüphaneden münferiden ve müştereken muntazam şekilde istifade etmesi temin olunacaktır.

Eylem Sanatları

Köy Enstitüleri programlarında halk oyunlarına özel önem veriliyordu. Ulusal oyunlardan Ağırlama, Zeybek, Halay, Horon derste öğretilmekte yaz kış her sabah tüm enstitü çalışanlarının katılımıyla çalarak ve söyleyerek oynanmaktaydı. Halkın yaşamından, sosyal ve coğrafik öğelerden de ortaya çıkan ezgiler, ritm ve motifler derlenip enstitü geleneğiyle kuşaklara aktarılıyordu. Müzik eşliğinde oynanan, sergilenen ve öğretilen bu oyunlar enstitü yöresinde işlerin coşkuyla yapılmasını sağlıyordu.

Mekân Sanatları

Köy Enstitüleri’nin kurulmasında göz önünde tutulacak ilkelerden biri gelecekte göreceği işlere ve alacağı öğrenci sayısına göre durum planı ile binalar için açılacak proje yarışmasının esaslarını saptamak, ülkemizin mimarları arasında yapılan yarışmada kazanan projeyi enstitü öğrencilerine yapı ve sanat dersleri içinde uygulatmaktı. Tonguç’un genelgeleri doğrultusunda tüm enstitülerde ağaç ve çiçeklerle bahçe düzenlemeleri yapılıyor, her binanın önüne en az dört ağaç dikilmesi, ağaçlar için koruma kafesleri konulması, tarım ve kooperatifçilik dersleri için alt yapının hazırlanması çevre düzenlemesine ne kadar önem verildiğinin de bir başka kanıtı olarak yer alıyordu.

Hacim Sanatları

Gezilerde bütün güzellikler incelenir, Selçuk çinileri, Hitit kabartmaları, Yunan-Roma sütun başlıkları incelenerek öğrencilerin yaratıcılıkları için beğenileri geliştirilirdi. Köy Enstitüleri uygulamaları sırasında mimarlara bazı olanaklar sağlanırken bir yandan da heykeltıraşlara da çeşitli olanaklar sağlandığını görüyoruz. Öğrenci kantinleri Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun resimleri, kabartmalarıyla süslenmiştir.

*Birinci Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nin açılışı. Başbakan Refik Saydam ile Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel yan yana
(31 Ekim 1939)

 

Kaynak: Köy Enstitüleri