Kültür-sanat alanındaki kadın profesyonellerin mesleki ilerlemesini desteklemeyi ve alanlarında değişim gerçekleştirebilme potansiyellerini teşvik etmek amacıyla ‘Kültür ve Sanat Alanında Kadın ve Liderlik’ programı başlatan British Council, bu kapsamdaki çalışmalarına bir de araştırma ekledi.
‘Kültürde Kadın Gücü’ araştırması, kültür-sanat sektöründeki kadın profesyonellerin ve yöneticilerin ihtiyaç ve isteklerini ortaya çıkartıyor ve kültür profesyonellerini kendilerini değerlendirmeye ve alana daha bütüncül bir yaklaşımla bakmaya davet ediyor. Bazı bulgularını aşağıda sizler için özetlediğimiz araştırmaya British Council’ın web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
- Genelde kültür-sanat sektörü yüksek sayıda kadın çalışanı olan yenilikçi bir sektör olarak görülüyor olsa da eşitsizlik özellikle işe alım, terfi, kariyer gelişimi ve ücret gibi konularda çeşitli aşamalarda var olmaya devam ediyor. Kıdemli yöneticiler ise sektörü daha eşitlikçi algılıyor.
- Türkiye’de kültür-sanat hâlâ istikrarsız ama gelişmekte olan bir sektör. Katılımcılar, derinlemesine mülakatlar sırasında, sektörün gelişimi önündeki çeşitli kısıt ve zorlukları şöyle özetliyor:
- Alandaki kurumlar arasındaki iş birliği eksikliği;
- Sanat profesyonellerinin haklarının savunulması ve güvence altına alınması için çalışan ortak eylem platformlarının sınırlı sayıda olması;
- Ülkenin toplumsal ve siyasi dinamikleri;
- Türkiye’nin değişen uluslararası gündemi ve güvenlik meseleleri;
- Kültür-sanatın değeriyle ilgili olumsuz toplumsal algı.
- Yöneticiler ve kadın profesyoneller, kültür-sanat sektöründe çalışmaktan dolayı kayda değer bir duygusal tatmin ediniyor. Ankette bu alanda çalışmalarındaki motivasyonları sorulduğunda, her iki grubun da benzer öncelikleri olduğu görülüyor: hayallerindeki işte çalışmak, üretkenlik, yaratıcılık, entelektüel tatmin ve sosyal fayda. Bu doğrultuda, kadın profesyonellerin yüzde 80’i ve yöneticilerin yüzde 90’ı profesyonel hayatlarından tatmin olduğunu söylüyor.
- Kadın profesyonellerin yüzde 70’i fikirlerinin yöneticileri tarafından dikkate alındığını belirtiyor. Benzer şekilde, yöneticiler hem kendi kuruluşlarında hem de alanda değişim yaratabileceklerine inanıyor.
- Öte yandan, kadın sanat profesyonellerinin neredeyse üçte biri evlerine (yüzde 32), ailelerine (yüzde 29) ve arkadaşlarına (yüzde 32) işleri sebebiyle yeterince zaman ayıramadıklarını söylüyor.
- Odak gruplara ve mülakatlara katılan kadın profesyonellerin yüzde 23’ü, işlerinin çocuk sahibi olmanın önünde caydırıcı bir unsur olduğu ifadesine kesinlikle katılıyor.
- Anket katılımcısı kadın profesyonellerin neredeyse dörtte biri (yüzde 23) sektörün ana sorunu olarak düşük maaşlar konusunu belirtirken, yüzde 66’sı maaşlarının aylık masraflarını karşılamak için yeterli olmadığını, geçinmek için ebeveynlerine (yüzde 53) ve eşlerine/partnerlerine (yüzde 39) bel bağladıklarını söylüyor.
- Ankete cevap veren kadın profesyonellerin çoğunluğu (yüzde 62) ‘Kurumların bağlı olduğu aile vakıflarının ya da şirketlerin yöneticileriyle yakın ilişkiler kurmak önemlidir.’ ifadesine katılıyor.
- Ankete katılan 114 katılımcının yüzde 72’si kariyerlerinde ilerlemek istediklerini belirtiyor ve yüzde 55’i yönetici olmaya hazır olduklarını ekliyor. Öte yandan, toplumsal cinsiyet ilişkilerine baktığımızda anket katılımcılarının (kadın çalışanlar) yüzde 40’ı alanda kadın olmanın zor olduğuna dikkat çekiyor ve yüzde 25’i mesleki hayatında bazen ‘erkek gibi davranmak’ zorunda kaldığını kabul ediyor.
- Kadın yöneticilerin yüzde 56’sı alanda kadın olmanın zor olmadığı ifadesine katılırken, yüzde 65’i erkek yöneticilerin fikirlerinin daha fazla ciddiye alındığını teslim ediyor.