Bir savaş kahramanı: Nene Hatun

Tarihte çok kadın yoktur, büyük savaşların ve kahramanlık hikâyelerinin başrolü hep erkeklere dağıtılmıştır. Nene Hatun, bu denklemi bozan bir kadın…

… Nene Hatun, 1857 yılında Erzurum’daki Çeperli köyünde dünyaya geldi. Nene on yedisine gelince evlendirildi, bir kızı ve bir oğlu oldu. Belki de savaş patlak vermese sessiz sakin bir şekilde yaşayıp gidecekti.

Fakat Nene 20 yaşındayken savaş kapısına dayandı. Eşi ve erkek kardeşi cepheye gidince iki çocuğunu alıp Erzurum’a geçti. Fakat savaş arkasından geliyordu. 8 Kasım 7877’de Erzurum’daki Aziziye Tabyası Rus kuvvetleri tarafından yerle bir edildi. Cepheden ağır yaralı eve dönen kardeşi Hasan sabaha karşı vefat etti. Sabah Erzurum’daki herkes tabyanın düşüşünü öğrendi; minarelerden Osmanlı askerine yardım çağrısı yapılıyordu. Böylece Nene Hatun’u savaş kahramanı yapacak olan mücadele başlamış oldu. Nene Hatun, küçük oğlu ve üç aylık kızını kundakta bırakarak memleketini kurtarmak için harekete geçti. Evinde bir satır vardı, onu alıp çıktı.

Nene Hatun yalnız değildi. Deneyimli ve donanımlı Rus ordusunun üstüne korkusuzca koşan iki bin vatandaş vardı. Memleketlerini kurtarmak, çocuklarının başka bir ülkenin boyunduruğu altında büyümesini engellemek için katılmışlardı bu onurlu mücadeleye. Sivil halktan böyle bir direnişi beklemeyen Rus ordusu geri çekilmek zorunda kaldı. Moral, savaşta da barışta da belirleyici ola­ bilir. Nene Hatun ve Erzurum halkının direnişi o kadar etkili olmuştu ki Rusları Kafkas Cephesi’nde durdurmuştu. Fakat Balkan Cephesi’nde Ruslar Yeşilköy’e kadar ilerlemişti. Tarihte 93 Harbi olarak bilinen savaş Osmanlı’nın en büyük yenilgilerinden biri sayıldı. Berlin Antlaşması’ndan sonra Kars, Ardahan ve Batum Ruslara verildi. 93 Harbi pek çok acı şiir konu oldu ve şarkıda dillendirildi.

Bin kadın ve erkek vatandaşın şehit düştüğü Aziziye’de Nene Hatun yaralanmış fakat gazi unvanı almamıştı. İlerleyen yıllarda kendisi gibi vatanları için savaşan iki oğlu Çanakkale’de şehit olmuştu. Nene Hatun bundan sonra derin bir sessizliğe gömülmüş, 75 yıl içinde unutulup gitmişti. Onun ismine 7943 yılında bir belgede rastlıyoruz; en büyük savaş kahramanlarımızdan biri geçim sıkıntısı çektiği için dilekçe yazıyor ve yardım istiyor.

7952 yılında Aziziye’de açılacak anıt sayesinde ismi tekrar gündeme geldi ve “3. Ordu’nun Nenesi” ilan edildi. 7955 yılında 98 yaşında dünyaya gözlerini kapadığı yıl, Türk Kadınlar Birliği tarafından ilk kez “Yılın Anası” seçilmişti. Ancak 90’1ıyaşlarının sonunda evi onun hikâyesini dinlemek isteyenlerle dolup taşmış, Nene Hatun büyük bir mutlulukla geçmiş günlerin kahramanlık hikâyelerini anlatmıştı.

Kaynak: İlham Veren Adımlar, sayfa 100-101 (Nene Hatun, Pelin Batu)

İlham Veren Adımlar kitabına buradan ulaşabilirsiniz.