İstanbul’un tarihi yapıları arasında, hem mimarisi hem de atmosferiyle öne çıkan bir yer var: Yerebatan Sarnıcı. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilen bu mimari, bugün ziyaretçilerine sadece tarih değil, etkileyici bir mekânsal deneyim de sunuyor.
Sadece adıyla bile merak uyandıran bu eşsiz mimari, ziyaretçilerine tarihin derinliklerinden seslenmeyi başarıyor. Yüzyıllar boyunca efsanelere, şiirlere, filmlere konu olan Yerebatan Sarnıcı, günümüzde hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin İstanbul’un geçmişine tanıklık ettiği büyüleyici duraklardan biri.
Tarihinin en büyük restorasyonuyla güçlendirilerek yeniden hayat bulan Yerebatan Sarnıcı, geçmişin izlerini korurken geleceğe de sağlam adımlarla ilerliyor.
Suya Yansıyan Sütunlar, Sütunlara Gizlenmiş Hikâyeler
Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda yaptırılan bu dev yer altı sarnıcı, suyun içinden yükselen mermer sütunlarıyla adeta bir yer altı sarayı görünümündedir. Ziyaretçiler arasında en çok dikkat çeken detaylardan biri, iki sütunun kaidesi olarak kullanılan Medusa başları. Roma dönemine ait bu heykel parçalarının neden ters ve yan yerleştirildiği bilinmiyor. Arkeolojik bir tercih mi, yoksa mitolojik göndermelerle şekillenmiş bir anlatının parçası mı olduğu hâlâ tartışılsa da, bu detaylar sarnıcın ziyaretçileri hem tarihle hem de efsanelerle buluşturan bir yolculuğa çıkardığı kesin.
Geçmişle Günümüz Arasında Bir Deneyim
Yerebatan Sarnıcı, sadece tarihî bir yapının korunması değil; aynı zamanda geçmişle günümüz arasında kurulmuş çok katmanlı bir deneyim alanı olarak dikkat çekiyor. Bugün müze kimliğiyle kapılarını açan bu eşsiz mekân, hem mimari mirasını hem de çağdaş kültürle kurduğu bağı aynı anda sunabiliyor.
Yerebatan Sarnıcı, sadece bir tarihî yapı değil; çağdaş sanatla iç içe bir kültür ve deneyim alanı. Sarnıcın doğal yapısına uyumlu şekilde yerleştirilen ışık ve ses düzenlemeleri, mekâna çağdaş bir yorum getiriyor. Bu atmosferde yürümek, geçmişle şimdi arasında görünmeyen bir köprü kurmak gibi.
İBB Kültür AŞ işletmesinde bulunan Yerebatan Sarnıcı, yeni nesil müzecilik anlayışıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. Geçici sergiler, çağdaş sanat gösterileri, kültür sanat etkinlikleri ve dinletilere de ev sahipliği yapan eşsiz müze, derin hafızasıyla geleceğin sanatına dair bir evren oluşturmayı amaçlıyor.
Günü bitirmeden İstanbul Kitapçı’sına uğramayı unutmayın!
Tarihte şehrin su deposu olarak kullanılan tarihi sarnıcın çıkışında ise sizi İstanbul Kitapçısı karşılıyor. Yerebatan Sarnıcı’nın tarihî atmosferinden çıkarken, Bizans dönemi, İstanbul’un gizemli efsaneleri veya mimari yapılar hakkında kapsamlı kitapları inceleyebileceğiniz bu mekân, keşfinizi derinleştirmek için ideal bir durak. Az önce adım attığınız taşların ve sütunların ardında yatan tarihî öyküleri, kitapların sayfalarında yeniden bulabilir, İstanbul’un geçmişine dair yeni perspektifler kazanabilirsiniz. Ayrıca İstanbul Kitapçısı’nın özenle seçilmiş koleksiyonu, kültür ve sanat meraklıları için zengin bir kaynak sunuyor.
Yerebatan Sarnıcı giriş biletlerini buradan alabilirsiniz.