Tatar millî şairi Abdullah Tukay, Kültür A.Ş.’de özel bir programla anıldı

Tatar millî şairi Abdullah Tukay, Kültür A.Ş.’de özel bir programla anıldı

Tatar millî şairi Abdullah Tukay, Kültür A.Ş. ile İdil Ural Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen; fotoğraf sergisi, panel, belgesel gösterimi, şiir dinletisi, konser ve dans gösterisinden oluşan özel bir programla anıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. ile İdil Ural Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından Tatar millî şairi Abdullah Tukay’ın doğumunun 130’uncu yılı münasebetiyle ortaklaşa düzenlenen özel anma programı, Kültür A.Ş. Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Programda, “Atilla Küntüz’ün Objektifinden Tataristan-Gabdulla Tukay Resim Sergisi” açıldı, Tukay’ın hayatını özetleyen kısa bir belgesel gösterildi, Tukay’ın şahsiyeti ve eserlerinin ele alındığı bir panel gerçekleştirildi. Programda ayrıca minik bir konser verildi ve dans gösterisi sunuldu.

Programa, Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev, Tataristan Cumhuriyeti Türkiye Yetkili Temsilcisi Aydar Gashigullin, Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülşen Seyhan Alışık, Enstitünün Öğretim Görevlisi Dr. Leysen Şahin, İdil Ural Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Gülten Urallı, Türkiye’de eğitim gören Tataristanlı öğrenciler ve davetliler katıldı.

Birinci Bölüm

Resim Sergisi

Anma programı, Kültür A.Ş. Genel Müdürlük binasında “Atilla Küntüz’ün Objektifinden Tataristan-Gabdulla Tukay Resim Sergisi”nin açılışı ile başladı. Serginin açılışının ardından fotoğraf sanatçısı Atilla Küntüz ile Tataristan Cumhuriyeti Türkiye Yetkili Temsilcisi Aydar Gashigullin, Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev’e ve diğer protokol mensuplarına fotoğraflar hakkında bilgi verdi.

Panel

Daha sonra, Kültür A.Ş. Toplantı Salonu’nda anma programının birinci kısmına geçildi.

Kütük: Tukay, hepimizin ortak değeridir

Programın açış konuşmasını yapan Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük, Abdullah Tukay’ın, Tatar edebiyatının altın çağında yetişmiş, kısacık ömrüne rağmen Tataristan’ın en büyük şairlerinden biri olma özelliğini kazanmış bir şahsiyet olduğunu söyledi. Kütük, “Abdullah Tukay, yalnız Tataristan değil, o zamanki Osmanlı’da, bugün Türkiye’de ve Türkî Cumhuriyetlerde de tanınan, bilinen ve saygı duyulan, eserleri ve kitapları okunan bir şairimizdir. Hepimizindir, hepimizin ortak değeridir” dedi.

Gashigullin: Tukay, Tatar halkının sönmeyen yıldızıdır

Tataristan Cumhuriyeti Türkiye Yetkili Temsilcisi Aydar Gashigullin de, Abdullah Tukay’ın, Tatar halkının sönmez yıldızı olduğunu ifade etti. Medeniyetlerinin Tukay’sız değerlendirilemeyeceğini belirten Gashigullin, Tukay’ın diğer milletlerin edebiyatlarında da önemli bir rol oynadığını söyledi. Gashigullin, programı düzenleyen İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük’e, emeği geçenlere ve başta Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev olmak üzere programa iştirak eden isimlere teşekkür etti.

Urallı: Tukay, kısa ömrüne çok sayıda şiir ve hikâye sığdırarak ölümsüzleşti

İdil Ural Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Gülten Urallı, Tukay’ın kısa ömrüne çok sayıda şiir ve hikâye sığdırarak ölümsüzleştiğini söyledi. Urallı, Tukay’ın şiirlerinde Tatar halkının ruhunun bulunduğunu; onun eserlerinin başka dillere çevrilerek milyonlarca kişiye ulaştığını ifade etti. Urallı, Abdullah Tukay’ın, Tatar halkının olduğu kadar Başkurt, Azerbaycan, Kazak, Özbek ve Rus halklarının da velud bir şairi olduğunu, Türkiye’de de onun hakkında ders kitaplarında yazılar yer aldığını söyledi. Urallı, programı düzenleyen Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük’e ve emeği geçenlere teşekkür etti.

Podelyshev: Tatar kültüründe gelecek nesilleri bu derecede etkileyen başka bir şahsiyet yoktur

Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev ise, Abdullah Tukay’ın mirasının, kısa ve verimli hayatının, sanata ve yaratıcı emeğe bu güne kadar ilham verdiğini ve vermeye devam ettiğini söyledi. Podelyshev, konuşmasına şöyle devam etti:

“Nesilden nesile insanlar, onun eserlerinde kendilerine ait umudu, yeni fikir ve düşünceleri buldular. Tukay’ın anavatana olan aşkıyla süslediği derin eserleri, hem bizim ülkemizde hem de ülkemizin dışında okurlara ulaşmaktadır. Tukay’ın doğumunun üzerinden 130 yıl geçmesine rağmen, doğum günü sadece Rusya’da değil, dünyanın farklı köşelerinde de kutlanmaktadır.”

Abdullah Tukay’ın sanatının, Rusya’nın çok kültürlü yapısının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade eden Podelyshev, “Tukay’ın, büyük Rus şairlerinden sanatsal olarak etkilendiği bilinmektedir” dedi ve onun Puşkin’e seslendiği mısraları okudu. Podelyshev, Tukay’ın hayatı ve sanatının, Rus Doğu halklarının, Rus Avrupa kültürüne açılan bir penceresi olduğunu ifade ederek, “Bununla birlikte Tatar kültüründe gelecek nesillerdeki şairleri, yazarları, bestecileri, sanat erbabını, Tatar entelektüellerini bu derecede etkileyen başka bir şahsiyet yoktur” diye konuştu.

Belgesel gösterimi

Konuşmaların ardından, Abdullah Tukay’ın hayatını özetleyen kısa bir belgesel gösterildi. Gösterimin ardından, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Leysen Şahin, Abdullah Tukay’ın hayatı hakkında bilgiler verdi.

Şahin: O sadece bir şair değil, aynı zamanda yazar, edebiyat eleştirmeni ve mütercimdi

Dr. Leysen Şahin, Abdullah Tukay’ın sadece 27 yıllık kısa bir hayat yaşadığını ve bu kısa ömrünün son 8 yılında eser verdiğini söyledi. Şahin, “Bu 8 yılda yaptıkları o kadar etkili olmuş ki, sadece Tatarlar arasında değil, diğer Türk halkları arasında da bilinen, sevilen, sayılan bir edip hâline gelmiştir” dedi. Vefatında onu son yolculuğuna uğurlamak için binlerce insanın toplandığını belirten Şahin, “O gün, medreselerde ve okullarda dersler iptal edilir. Tatar gazetelerine, Rusya’nın her köşesinden, bütün Türk bölgelerinden taziye telgrafları gelir. Tukay’ın ölüm haberi, sadece Tatar basınında değil, diğer Türk halklarının basınında ve hatta Türkiye’de, ayrıca Rus basınında da verilir” diye konuştu.

Şahin, Tukay’ın ölümünden sonra yıllar geçse bile unutulmadığını, aksine, halkın yaşamındaki öneminin ve rolünün gittikçe arttığını söyledi. Tukay’ın daha ziyade şairlik yönünün bilindiğini ancak onun aynı zamanda bir yazar ve gazeteci olduğuna işaret eden Şahin, Tukay’ın gazete makaleleri, edebiyat eleştirileri ve seyahatnameler yazdığını söyledi. Şahin, Tukay’ın ayrıca bir tercüman olduğunu da belirterek, “Tukay, bir taraftan klasik medrese eğitimi almış ve onun sayesinde Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Diğer taraftan ise o, 3 yıllık bir Rus mektebini de bitirmiş ki bu, o dönemin Müslümanları arasında sıra dışı bir durumdur ve burada Rusça öğrenmiştir. Öğrendiği diller sayesinde Tukay, bir taraftan Arapça ve Farsça ile Doğu edebiyatına, diğer taraftan Rusça üzerinden Batı edebiyatına vâkıf olmuştur” diye konuştu.

Bütün bu özelliklerinin yanı sıra Tukay’ın ayrıca bir ‘faaliyet adamı’ olduğuna işaret eden Şahin, “Özellikle Kazan’dayken Tatar toplumunun yaşamında faal bir rol oynamış ve ilerici Tatar çevrelerinin düzenlediği etkinliklere önemli katkılarda bulunmuştur” dedi.

Tatar öğrencilerden Abdullah Tukay şiirleri

Dr. Leysen Şahin’in konuşmasının ardından, Türkiye’de öğrenim gören Tataristanlı öğrencilerden İlnaz İsmagilov, Tukay’ın şiirlerinden Türkçe, Landış Legasova Tatarca, Timur Safin Rusça, Kasim Nurtdinov İngilizce ve Edem Başirova da Almanca çeviriler seslendirdiler.

Okunan şiirlerin ardından katılımcılara plaket takdim edildi.

2. Bölüm

Programın ikinci bölümü, Kültür A.Ş. Genel Müdürlüğü yerleşkesi içerisinde yer alan Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleştirildi.

Kültür A.Ş. İdarî İşler Müdürü ve Türk Dünyası Kültür Mahallesi Sorumlusu Salih Doğan, burada yaptığı konuşmada, Türk Dünyası Kültür Mahallesi hakkında bilgiler verdi. Doğan, şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında başlattığı yerel yönetim anlayışı ile bu alanda bulunan büyük İstanbul otogarının Bayrampaşa’ya taşınmasının ardından burası Topkapı Kültür Parkı’na dönüştürüldü. Sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’ın prestij projelerinden olan Panorama 1453 Tarih Müzesi, 2009 yılında açıldı ve Topkapı’da bulunan bu evler ise Başkanımızın  ‘En büyük hayalim’ dediği Türk Dünyası Etnografik Müze Evler projesi İstanbul’da bulunan Başkonsolosluklarımız ile birlikte oluşturuldu. Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, KKTC, Rusya Federasyonu (RF) Tataristan ve RF Başkortostan evleri olmak üzere 8 ülkenin kültürel ve etnografik değerleri sergilenmeye başlandı. Bir kültür ve sanat köprüsü olması bakımdan İstanbul’da Türk Dünyası ülkelerinin ortak tarih ve yaşam geçmişlerini tanıtmak, çeşitli etkinliklerle yaşatmak amacını taşımaktadır. Bu kapsamda Türk Dünyasını aydınlatanlar programlarımızın birinde daha büyük Tatar şairi Abdullah Tukay’ı doğumunun 130. yıldönümünde anmak üzere burada bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hoş geldiniz, safalar getirdiniz…”

Daha sonra, Tatar dans gösterisi sunuldu ve kısa bir konser verildi.

Ardından, protokole Tataristan Kültür Evi gezdirilerek, içinde sergilenen folklorik ürünler hakkında bilgi verildi. Ziyaretin ardından, Kazak çadırında sohbet edildi. Çadırda davetlilere, Tatar mutfağından "Çakçak" ikram edildi. İdil Ural Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Gülten Urallı, burada protokol mensupları ve davetlilerle birlikte Tugan Til (ana dil) şarkısını söyledi. Program, Tukay'ın şiirlerini seslendiren ve gösteriler sunan Tataristanlı öğrencilere plaket takdimi ile sona erdi.

(Haber: Sürur Öztürk)