Şerefiye Sarnıcı’nda “Barok’tan Caz’a” Bir Müzik Yolculuğu Yaşanacak
İstanbul’un en eşsiz konser atmosferlerinden birine sahip olan Şerefiye Sarnıcı, yerli ve yabancı usta müzisyenleri ağırladığı klasik müzik konser serisi kapsamında yeni bir konsere hazırlanıyor. 21 Eylül Cumartesi günü17.30’da gerçekleşecek konserde Nail Yavuzoğlu, Şenova Ülker ve Sibel Demir “Barok’tan Caz’a” başlığıyla bir araya gelecek.
İngiliz kemancı Fenella Humphreys’in 14 Eylül’de verdiği konserle başlayan Şerefiye Sarnıcı Klasik Müzik Konser Serisi, f elektrik basta Nail Yavuzoğlu, trompette ve flügelhornda Şenova Ülker, vokalde Sibel Demir’in bir araya geldiği “Barok’tan Caz’a” başlıklı konserle devam edecek. Zengin program içeriği ve renkli müzikal çeşitliliğiyle dinleyicileri büyüleyecek konser, 21 Eylül Cumartesi günü saat 17:30’da müzikseverlerle buluşacak.
On yılı aşkın süredir CRR Caz Orkestrası ve Modal Jazz Quartet’te birlikte müzik yapan Nail Yavuzoğlu ve Şenova Ülker, bu konserde caz müziğinin genç soluklarından Sibel Demir’le birlikte Barok müzik ve Caz müziği arasındaki köprü, doğaçlama, sürekli basın fonksiyonu ve diğer birçok konuyu ele alacak ve seslendirecekler. Ülkemizde müzik eğitimi alanında yazdığı on beş kitapla, neredeyse eğitim alan her müzisyenin evine konuk olmuş bir teorisyen ve akademisyen olan Nail Yavuzoğlu, ülkemizin yetiştirdiği en önemli trompet sanatçılarından. Yavuzoğlu, aynı zamanda kendi geliştirdiği polifonik bas çalma yöntemi ve f elektrik basıyla Barok eserlerin caz düzenlemelerine imzasını atıyor. İstanbul Senfoni Orkestrası’nın trompet grup şefi, Cemal Reşit Rey (CRR) Caz Orkestrası’nın solist sanatçısı olan Şenova Ülker ise, caz müziği denildiğinde akla gelen ilk isimlerden. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ organizasyonuyla Şerefiye Sarnıcı’nın emsalsiz atmosferinde bir araya gelecek sanatçılar, sizleri bu büyülü mekânda, keyifli bir yolculuğa çıkaracaklar.
Barok’tan Caz’a
Avrupa müziği tarihinde Barok dönemin ilk kaynaklarına 16. yüzyılda rastlanır. Müzikle ilgili her konunun (teori, icra, enstrümanlar, vs.) gelişmesi ve buluşlar açısından olağanüstü verimli bir dönemdir Barok. Doğaçlama denildiğinde bugün akla gelen ilk müzik türü olan cazın adından 1918 yılından sonra söz edilmeye başlanmıştır. Oysa cazdan iki yüz yıl önce Barok müziğin tüm stillerinde, hangi ülkede olursa olsun, doğaçlama her zaman vardı ve müziğin hem melodik hem de armonik dokusuyla birleşmiş haldeydi. Bestecinin yazdığı bas çizgisi üstüne defalarca doğaçlanan eser, en güzel doğaçlama haliyle kayıtlara geçerdi. Caz, Barok’tan mı etkilenmişti?
Tarih: 21 Eylül 2019, Cumartesi
Saat: 17.00 Beş Çayı İkramı
17.30 Konser
* Konser başlangıç saatinden sonra Şerefiye Sarnıcı kapıları kapanacak ve biletli olunsa dahi giriş sağlanamayacaktır.
Program:
Charlie Parker: Au Privave
Johann Sebastian Bach: Menuet Re Minör, BWV anh. 132, Anna Magdelena Bach defterinden
George Frideric Haendel: See, the Conqu’ring Hero Comes, Judas Maccabaeus Oratoryosu’ndan, HWV 63
Christoph Graupner: Bourree, Re Minör
Jean Baptiste Lully: “Bois Epais”, Amadis de Gaule Operası’ndan
George Philipp Telemann: Rigaudon, La Minör Süit’ten
Joseph Kosma: Autumn Leaves
Johann Krieger: Menuet La Minör, “Sechs Musicalische Partien” adlı albümündeki 6 numaralı partitadan
Jerome Kern: All the Things You Are