Cumhurbaşkanı Erdoğan: Büyük İstanbul Tarihi'nin daha yeni ve iddialı eserlere örnek teşkil etmesini diliyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi ve İBB Kültür A.Ş.'nin işbirliğiyle hazırlanan 10 ciltlik Büyük İstanbul Tarihi’nin daha yeni ve iddialı eserlere örnek teşkil etmesini diliyorum" dedi.
Ansiklopedi, CRR'de düzenlenen programla kamuoyuna tanıtıldı
“Antik Çağdan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi” isimli 10 ciltlik eser, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla, CRR’de gerçekleştirilen bir programla kamuoyuna tanıtıldı.
Kısa adı İSAM olan Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’nin işbirliği ile hazırlanan 10 ciltlik eserin tanıtımında konuşan Proje Yöneticisi Prof. Dr. Mehmed Akif Aydın, önce böyle bir şehir tarihi yazımına neden ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Aydın, bu konuda şunları söyledi:
Türkiye'nin kalbi, İstanbul'da atıyor
“Dünyada siyasî, ekonomik, kültürel, stratejik ve hatta dinî bakımdan tarihe damgasını İstanbul kadar vurmuş pek az şehir vardır. (…) Dünya siyasetine yön verenler, uzun yıllar bu şehirden dünyaya yön vermişlerdir. Bu sebepledir ki İstanbul, tarih boyunca büyük güçlerin hep ele geçirmek istedikleri bir şehir olmuştur. Hz. Peygamber’in İstanbul’un fetih müjdesi vermesi üzerine de İslâm orduları, Emevilerden itibaren hep bu hedefe yönelmişler, en sonunda bu fetih, genç sultan 2. Mehmed'e nasib olmuştur. (…) Doğu mabedlerinin en eskisi Ayasofya, halâ bütün görkemiyle bu şehirdedir ve ayaktadır. İslâm mimarîsinin en göz alıcı eserleri, Fatih, Bayezid, Süleymaniye, Şehzade, Sultanahmet Camileri, halâ bu şehrin müminlerine hizmet etmektedir. (…) Doğu Ortodoks kilisesinin en büyüğü Roma Ortodoks Kilisesi, bu şehirdedir.Yine bu şehir, Yavuz Sultan Selim’den itibaren 4 asır, İslâm hilafetine merkez olmuş, dünya Müslümanlığının gözü ve gönlü, hep bu şehre bağlı kalmıştır. (…) Bugün Türkiye’nin sanayi, ticaret, eğitim, kültür ve sanat hayatının kalbi, bu şehirde atıyor.”
Bir şehir tarihi olmanın ötesinde bir eser
300 kadar bilimadamının desteğini alarak bu şehre, onun çok yönlü zenginliğine yakışır bir tarihini yazmaya koyulduklarını ifade eden Aydın, İstanbul’un her yönüyle tanıtılmasını sağlayacak 13 bölüm tesbit edildiğini belirterek, eserin hazırlanışına dair teknik bilgiler verdi. Aydın, “Bu gün tanıtımını yaptığımız Büyük İstanbul Tarihi’nin, bir şehir tarihi olmanın ötesinde özellikler taşıdığının altını çizmek gerekir. Bizans İmparatorluğu döneminde Doğu Roma, Osmanlı İmparatorluğu döneminde geniş Osmanlı coğrafyası bu şehirden yönetildiği için, İstanbul tarihi aynı zamanda bir Bizans ve Osmanlı tarihidir” dedi.
Başkan Topbaş'ın desteği olmasa bu ağır yükün altına giremezdik
İngilizceye de çevrilmekte olan eserde 363 yazı yer aldığını; harita, minyatür, gravür, resim, arşiv belgesi olarak 4 bin civarında görsel malzeme kullanıldığını belirten Aydın, eserin 3 yıllık bir çalışmanın ardından ortaya çıktığını kaydederek, başta editör Coşkun Yılmaz olmak üzere eserin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın bu projeye verdiği desteğin önemine işaret eden Aydın, “Onun desteğine güvenmesek, zorlukları aşmada bize yardımcı olacağını bilmeseydik, böyle ağır bir yükün altına giremezdik” dedi. Aydın, Kültür A.Ş.’nin proje çalışmaları başladığı dönemdeki Genel Müdürü Sabri Dereli ile projeyi tamamlayıp hayata geçiren hâlen görevdeki Genel Müdür Nevzat Kütük’e de teşekkür etti. Aydın, “Son olarak, sıkışık programına rağmen kitabın tanıtımını katılımlarıyla onurlandıran İstanbul sevdalısı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a en samimi şükran duygularımı ve saygılarımı sunmak istiyorum” dedi.
Topbaş: İstanbul, dünyanın çeyiz sandığıdır
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, konuşmasının başında, büyük emekler verilerek tamamlanan eserin hazırlanmasına katkıda bulunan herkese teşekkür etti. (Hz. Muhammed tarafından) müjdelenmiş bir şehir olan İstanbul’un, Fatih’in emaneti olduğunu belirten Topbaş, İstanbul’un 8 bin 500 yıllık tarihiyle, antik Roma yolu ile tarihî İpek Yolu’nun kesiştiği bir noktada, kadim medeniyetlerin başkenti olarak bulunduğuna işaret etti. “Bu şehir, adeta dünyanın, tarihin çeyiz sandığıdır” diyen Topbaş, bu şehre hizmet etmenin başka bir değeri olduğunu dile getirdi. Topbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde başlattığı yerel yönetim anlayışını sürdürmeye devam ettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
Kültür A.Ş. ile İstanbul'un hafızasını ortaya çıkarıyoruz
“İhmal edilmiş alanlarda da hizmet vermeye çalışıyoruz. İşte bu gün burada, Sayın Cumhurbaşkanımızın kuruluşunu yapmış olduğu, özellikle kentte kültürel değerlere sahip çıkmak adına hizmet verecek olan Kültür A.Ş.’nin bir eserini burada konuşuyoruz. Biz, bu güne kadar belki yüzlerle ifade edebileceğimiz eserler bastık ve istedik ki kentin hem fiziksel hafızasını ortaya çıkartırken, geçmişte kalan, kalıntılarda kalan hafızasını da ortaya çıkartalım ve dünyaya, İstanbul’a bunu yansıtalım. Ve bu kadim medeniyetin güzelliklerini herkes tanısın ve bilsin istedik. Çok yoğun bir çalışma sonucunda ortaya çıktı. Arkasından inşallah İngilizcesi ve Arapçası da yapılacak. Buna benzer başka eser çalışmalarımız da var. Sayın Cumhurbaşkanım, sizin başlattığınız bu firmamız, kültürel alanda yüzlerce kitabı bastı ve basmaya devam ediyor. İstanbul’a ve bilim dünyasına armağan etmekte.”
İstanbul'un değerlerini de ortaya çıkartıyoruz
İstanbul’un, geçmişte olduğu gibi yeniden dünyada kendisini hissettirdiğini belirten Topbaş, su problemi, çöp yığınları ve hava kirliliği gibi sebeplerden dolayı İstanbul’u terk etme arzusu duyulduğu bir dönemden bu günlere gelindiğini vurguladı. Topbaş, “Biz, bir taraftan güzelliklerini ortaya çıkartırken, yaşam kalitesini yükseltirken, diğer taraftan da artık kendi geçmişini ve değerlerini de gün yüzüne çıkartıyoruz” diye konuştu.
Erdoğan: Bu eserin, daha yeni ve iddialı eserlere örnek teşkil etmesini diliyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasında, “Gerisinde çok büyük bir emeğin olduğunu bildiğim 10 ciltlik Antik Çağdan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi adlı eserimizin İstanbul’a, ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Bu eser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. ile Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi tarafından, uzun bir çalışma sonucu hazırlanmıştır” dedi.
Kitapta yer alan yazıların ve görsel malzemelerin her birinin ayrı bir kıymete sahip olduğunu belirten Erdoğan, eserin hazırlanmasında emeği geçen herkese ve her kuruma teşekkür etti. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu eserin, şehir tarihi kitapları arasında İstanbul'un geçmişine ve büyüklüğüne uygun zenginliğiyle ön plana çıkacağına inanıyorum. Dünya üzerinde binlerce yıldır önemini ve liderlik vasfını kaybetmeyen çok az sayıdaki yerden biri olan İstanbul'u her yönüyle anlatmak, böyle hacimli bir eser için bile elbette mümkün değildir. Az önce başkanımızın da ifade ettiği gibi, hakikaten İstanbul'a hizmet etmek, çok farklı bir heyecan, farklı bir zevk, farklı bir gurur. Bu eserin, daha yeni ve iddialı çalışmalar için ben, örnek teşkil etmesini de diliyorum. İstanbul, dünyanın en kadim çalışmalarından biri olarak bu tür çalışmaları, araştırmaları, eserleri, ziyadesiyle hak ediyor. Ülkemizde şehir tarihi çalışmaları alanında maalesef çok ciddi eksiklerimiz var. Son yıllarda böyle bir çabanın varlığını gözlüyoruz; ama yine de halâ önemli eksiklerimiz olduğu, bir gerçektir. Şehir tarihiyle birlikte, biyografiler gibi tarihin diğer alanlarında da kat etmemiz gereken ciddi mesafe bulunuyor.
Kültür Bakanlığımız da bir Türkiye Tarihi hazırlarsa çok isabetli olur
Ben tabii şu anda Kültür Bakanımıza da hemen bir sinyal veriyorum; artık Kültür Bakanımız da herhalde şöyle ard arda Türkiye Tarihi'ni hazırlarsa çok çok isabetli olur, diyorum. Çünkü ülkemizi de dünyanın çok k iyi tanıması lâzım, bilmesi lâzım. Bu alanda da atmamız gereken adımların olduğuna inanıyorum. Dünya ve bölge tarihi, İslâm tarihi, genel Türk tarihi, Selçuklu tarihi, Osmanlı tarihi, hatta henüz 92 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen Cumhuriyet tarihi gibi alanların hepsinde de mevcut birikimimizi ileriye taşıyacak çalışmaları süratle hayata geçirmeliyiz. Çünkü tarih, sadece geçmişin hikâyesi değildir. Aynı zamanda geleceğimize yön veren bir pusuladır. Buna ihtiyacımız var. Yaşadığımız olayları, ülkemizdeki, bölgemizdeki gelişmeleri tarihin bize tuttuğu ışık doğrultusunda sürekli yeniden yorumlamak, yeniden değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Bizim tarih çalışmalarımızın en önemli eksiğinin işte bu boyut olduğunu düşünüyorum. Şu anda gençliğimizin içinde bulunduğu sıkıntının altında da bu yatmıyor mu? Şu anda gençliğimiz, çok ciddi sıkıntılar yaşıyor ve hele hele son dönemlerde liselere, ortaokullara yönelik yapılan saldırıların altında da bu var. Onun için bizim, lisedeki yavrularımızı, ortaokuldaki yavrularımızı tarih bilinciyle çok daha güçlü bir şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Tarihimizi konu edinen eserleri, cilt cilt kitapların kapakları arasına mahkûm etmemli, bugünümüzü anlamak, geleceğimizi öngörmek için daha verimli şekilde kullanmalıyız."
Roma-Bizans var, Türk İstanbul yok
İstanbul'un tarihine derinlemesine vakıf olmadan geleceğini sağlıklı şekilde kurmanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, "Şehrimizin Roma ve Bizans geçmişi konusunda nispeten zengin bir uluslararası bilimsel birikim olmasına rağmen, Yahya Kemal'in deyimiyle Türk İstanbul'uyla ilgili aynı zenginliği maalesef göremiyoruz. Bu durumu süratle değiştirmek durumundayız. İnşallah bu çalışma, bizim İstanbul'umuzla ilgili tüm dünyada referans olabilecek eserler konusunda bir örnek teşkil edecektir. Unutmamalıyız ki İstanbul tarihi, sadece bir şehrin tarihi değil, aynı zamanda dünyanın en büyük medeniyetlerinin, en güçlü devletlerinin tarihidir. Dolayısıyla bu alanda yapılacak her çalışma, İstanbul'la birlikte ülkemizi ve dünyayı da zenginleştirecektir, tüm insanlığın ufkunu açacaktır" diye konuştu.
Geçmişle bugünün arasında kopukluğun bedelinin her alanda ödendiğini belirten Erdoğan, medeniyet yarışında geri kalmamızın en başta gelen sebeplerinden birisinin de bu kopukluk olduğunu söyledi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
Bugünkü sıkıntıların gerisinde, 1930'lu yıllardaki hatalar var
"Bugün İstanbul'da ve pek çok şehrimizde gördüğümüz sıkıntıların gerisinde, 1930'lardan itibaren tarihten, estetikten, kültürden yoksun bir şekilde yaşanan gelişmelerin büyük payı var. Özellikle 1960'lı, 1970'li yıllar, bu bakımdan adeta bir faciadır. Şayet Türkiye'nin yeniden yapılanma sürecinin temellerinin atıldığı o dönemde böyle bir vizyonla hareket edilseydi, bugün herhalde şehircilik bakımından da çok farklı bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıya olurduk. Atalarımız, 'zararın neresinden dönersen kârdır' diyor. Tabii ba'de harâbi'l Basra aşamasına gelmeden, geri getirilemeyecek kayıplar vermeden bu adımları atmalıyız. Siyasî hayatım boyunca tüm değerleriyle, tüm unsurlarıyla medeniyetimizin yeniden ihyası için mücadele eden bir siyasetçi olarak bu tür çalışmalardan büyük bir memnuniyet duyduğumu özellikle belirtmek isterim. İstanbul'un hem alt yapısını, hem kültür, sanat, edebiyat başta olmak üzere diğer alanlardaki konumunu vizyonumuza lâyık hâle getirmek için gerçekten çok gayret gösterdik. Eksikler, elbette vardır; ama bugünkü İstanbul'un 1994'te sorumluluğunu üstlendiğimiz İstanbul'la karşılaştırılamayacağını da vicdan ve izan sahibi herkesin kabul ettiğine, edeceğine inanıyorum."
Taksim'e cami, Gezi Parkı'na kışla
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Taksim Gezi Parkı'na Topçu Kışlası'nı, Taksim Meydanı'nda maksemin bulunduğu alana bir selâtin camisi, AKM'nin arkasındaki alana da büyük bir opera binası inşa edeceklerini dile getirdi.
Büyük İstanbul Tarihi, İstanbul için attığımız adımların meyvelerinden biri
Tarih, kültür, sanat gibi alanlarda İstanbul'u beslemek, zenginleştirmek ve İstanbul'u anlatmak için önemli adımlar atılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Bu adımları attık, atıyoruz. Bunların da meyvelerini yavaş yavaş almaya başladık. Büyük İstanbul Tarihi, bana göre işte bu meyvelerden biri. Siyasetten demografiye, toplumsal hayattan dinî hayata, iktisattan ulaşıma, eğitimden mimarîye kadar çok geniş bir yelpazesi olan bu eserin, kendi alanında bir model, bir ilham kaynağı oluşturacağına inanıyorum. Büyük İstanbul Tarihi, hem İstanbul hem şehir yarihçiliği hem de içerik zenginliğiyle bu alanda önemli bir boşluğu dolduracak kıymettedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Proje Yöneticisi Prof. Dr. Mehmed Âkif Aydın, Proje Editörü Coşkun Yılmaz, Kültür A.Ş.'nin proje çalışmalarının başladığı dönemdeki Genel Müdürü İBB Başkan Danışmanı Sabri Dereli ve projeyi tamamlayıp hayata geçiren Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük'le beraber, Büyük İstanbul Tarihi'nin sahnedeki ciltlerini inceledi.
2000 Lira pahalı, 1500 Lira olsun
Sahnede 10 ciltlik eserin satış fiyatının 2 bin Lira olduğunu öğrenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belediye zaten bunu kâr amacıyla yapmış değil; bu bir hizmet amacıyladır" diyerek, Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük'e eserin maliyetini sordu. "Bin 300 Lira" karşılığını alan Erdoğan, "Maliyeti bin 300 Liraymış; bin 500 Liradan bu satılır" dedi. Erdoğan, 10 ciltlik eserin bir de özet baskısının yapılacağını bildirdi.
Tanıtım programının sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Güney Koreli ressam Lee Yong Joo'nun kök boyalarla ipek üzerine resmettiği Erdoğan portresini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim etti.
(Haber: Sürur Öztürk)